All About Space - Sayı 1 - 2021/01

All About Space

All About Space - Sayı 1 - 2021/01 Quotes

You can find All About Space - Sayı 1 - 2021/01 quotes, All About Space - Sayı 1 - 2021/01 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Alpha Centauri süpernovaya dönüşse, nasıl görünürdü?
Alpha Centauri, birbirlerinin yörüngesinde dolanan Güneş benzeri, düşük kütleli A ve B yıldızları ve daha uzaktaki bir yörüngede dolanan kırmızı cüce yıldız C’den oluşan üçlü bir yıldız sistemi. A ve B birbirleriyle etkileşime girip termonükleer bir süpernova olarak patlayacak kadar yakın değiller. Alpha Centauri sisteminde bir süpernova tetiklenirse, ortaya muhteşem bir görüntü çıkacak, ama aynı zamanda Dünya’daki gözlemciler için ölümcül olacak. Zararlı radyasyon da dahil olmak üzere, ışığın Dünya’ya ulaşması dört yıl sürecek. Geldiğinde, gece gökyüzünü aydınlatacak ve gün boyunca Güneş’le rekabet edecek kadar parlak olacak. Büyük miktarda yüksek enerjili radyasyon, atmosferimizdeki ozonu parçalayarak Güneş’ten ve süpernovadan gelen zararlı morötesi radyasyonun içeri girmesine neden olacak. Bu da kitlesel bir yok olma olayını tetikleyebilecek. Bu olay sonrasında hayatta kalacak kadar şanslı olsaydık, süpernovanın parlaklığının birkaç hafta içinde kademeli olarak arttığını ve dolunaydan 10.000 kat daha parlak bir zirveye ulaştığına şahit olacaktık. Parlama, yıllar içinde yavaş yavaş kaybolacak. Süpernovanın rengi, haftalar ölçeğinde kırmızı ve mavi renk arasında değişecek.
Sayfa 90 - Dr. Eric Hsiao, Florida Eyalet Üniversitesi fizik bölümünde yardımcı doçenttir.
Mars’taki tüm yaşam belirtilerinin gezegenden silinmiş olması mümkün mü?
Yakın zamanda yapılan bir çalışma, asidik sıvılara kısa süreli maruz kalmanın, Mars yüzeyindeki killere gömülü biyobelirteçlerin (yaşamın biyolojik göstergelerinin) uzun vadede korunmasını imkânsız hale getirebileceğini gösterdi. Bu, Mars’ta nesli tükenmiş yaşamın moleküler kalıntılarının araştırılmasının da zor olabileceği anlamına geliyor. Yaşamın Dünya’daki çok çeşitli asidik ortamlarda başarılı bir şekilde gelişebileceğini biliyoruz. Asidik sıvılarla ilgili sorun, yaşamın kökeni ve gelişimi ile değil, kil katmanlarının içinde geçmiş yaşamın izlerinin korunması ile ilgili. Asidik sıvılar killerin iç yapısını ve dolayısıyla içlerindeki organikleri barındırma ve koruma kabiliyetlerini değiştirebiliyor. Mars’ta Dünya’ya kıyasla benzer koşullar bekliyoruz, belki Mars genel olarak biraz daha asidik olabilir.Son çalışmamız, Mars’taki killerde yaşam arayışında başarılı olmanın, geçmişte bu killerle etkileşime giren sıvıların özelliklerine bağlı olacağını gösteriyor: Alkali sıvılar, killerin organikleri barındırma kapasitesini engellemiyor. Çalışmamız, Mars’ta yaşam arayışını nereye odaklamamız gerektiğini gösteriyor: Jeolojik kayıtlarda asidik sıvılarla hiçbir etkileşimin kaydedilmediği yerlere bakmalıyız.Örneğin, Perseverance’ın, Mars’ta karbonatların bol olduğu birkaç noktadan biri olan Jezero kraterine inecek olması, en başta doğru bir karar verilmiş olduğunu gösteriyor.
Sayfa 89 - Dr. Alberto G.Fairén, İspanya, Madrid’de bulunan Centro de Astrobiología’da araştırma görevlisidir.
Reklam
Galileo Jüpiter çevresindeki uyduları keşfetti
1610'da Galileo Galilei, Jüpiter'e yakın bir çizgide üç yıldız keşfettiğini düşündü. Fakat daha yakından baktığında, olağandışı bir şey fark etti: Jüpiter'in hareket ederken üç yıldızı geride bırakmasını bekliyordu. Halbuki, keşfettiğini düşündüğü yıldızlar gezegenin batısına taşındı, bir dördüncü ile birleşti ve gezegenle birlikte hareket ediyor gibi görünüyorlardı. Galileo sonunda bunların yıldız değil, Jüpiter’in uyduları olduğunu anladı.O dönemde, Güneş ve Ay'ın Dünya'nın yörüngesinde dolandığı yaygın bir görüştü, ancak Jüpiter'in dört uydusunun keşfi, uzayda başka hareket merkezleri de olabileceğini gösterdi. Galileo'nun gözlemleri, yer merkezli Güneş Sistemi modelini çürüttü ve evrenin merkezinin Dünya değil Güneş olduğuna dair güçlü kanıtlar sağladı. Galileo, sapkınlıkla suçlandı ve hayatının sonuna kadar sürecek bir ev hapsine mahkûm edildi.
Sayfa 29
Altın 79 proton ve 118 nötron içerir. İyi bir elektrik ve ısı iletkenidir, ancak nadir olması nedeniyle daha çok mücevher olarak değerlendirilir.
Titan’ın gölleri ve denizleri de haritalandı. Şimdiye kadar kuzeyde güneyden daha fazla olmak üzere, yüzlerce göl ve deniz keşfedildi ve her birine bir isim verildi. Güneş Sistemi’ndeki gök cisimleri arasında en az vahşi olanlardan biri olan Titan’a günün birinde yerleşirsek, belki de bu göllerde ve denizlerde tekne gezilerine çıkabileceğiz. Gerçi sıcaklık göz önüne alınırsa bu pek olası görünmüyor
Sayfa 19
Gaia’nın dijital dedektörleri: 1 milyar piksellik kamera
Gaia, neredeyse bir milyar piksele ulaşan 106 CCD'den oluşan, Dünya'da bugüne kadar uzaya göndermek için üretilmiş en büyük kamerayı içeriyor. Apple iPhone 8'in 12 milyon piksellik kamerası ile karşılaştırıldığında, Gaia'nın kamerası 80 kat daha üstün. Bu 106 CCD üç ana cihazı oluşturan alt bölümlere ayrılmış durumda: Astrometrik cihaz (Astro), fotometrik cihaz (BP/RP) ve Radyal Hız Tayfçekeri (RVS). Araç üzerinde yıldızların hareketini izleyen ve teleskobu yeniden hizalayan bazı küçük cihazlar da mevcut. Birlikte çalışan CCD’ler Gaia'nın bu kadar başarılı olmasını sağlıyor
Sayfa 87
Reklam
60 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.