Bir yıldız hakkında yalnızca büyüklüğüne ve kütlesine bakarak çok şey söylemek mümkün, çünkü sonuçta yıldızın enerji kaynağını ve dolayısıyla nasıl öleceğini belirleyecek olan şey bunlar. Her yıldızın kalbinde, inanılmaz derecede yoğun bir füzyon çekirdeği bulunuyor ve sıcaklık, iki atomun kaynaşıp yeni bir element ve ışık üretmesine yetecek kadar yüksek. Güneşimizin kütlesinin sekiz katına kadar olan yıldızlar, sonunda bitecek ve helyum füzyonuna dönüşecek hidrojen füzyonu ile çalışıyor. Bu noktaya gelindiğinde, yıldız şişiyor ve kırmızı bir deve dönüşüyor. Sonunda ise bir beyaz cüce haline geliyor. Güneş’imizin kütlesinin sekiz ila 40 katı olan yıldızların içi bir soğana benziyor. Füzyon kabuğu katmanları bulunuyor, bu da parlak ve patlayıcı olmalarını sağlıyor. Bu yıldızlar yalnızca birkaç milyon yıl yaşıyor ve sonunda bir süpernova geçirerek, nötron yıldızı veya karadeliğe dönüşerek ölüyor. Son olarak, yalnızca evrenin başlangıcında var olan, kütlesi Güneş’in 100 katından fazla olan yıldızlar bulunuyor. Bu yıldızlar çok büyük olduklarından dolayı kararsızdılar ve yalnızca onbinlerce veya yüzbinlerce yıl arasında yaşadılar. Ancak hidrojen ve helyumdan daha ağır elementler bu ilk yıldızların içinde ortaya çıktı ve sonraki nesilde gelen yıldızlar sonunda periyodik tablodaki elementlerin çoğunu oluşturabildi.
Sayfa 90 - Dr. Natalie Hinkel, San Antonio, Texas’ta bulunan Southwest Araştırma Enstitüsünde kıdemli araştırmacıdır.