All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak

All About Space

All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak Quotes

You can find All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak quotes, All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
ileride Ay' da yaşayan insanlar olacak. Ay' da yerleşkeler kurulacak ve muhtemelen 2035 yılı gibi insanlar buralarda yasamaya başlayacaklar.
Sayfa 86
KÜTLE ÇEKİMSEL DALGALAR ERKEN EVREN HAKKINDA NE SÖYLÜYOR? Kütle çekimsel dalgalar evrendeki en dikkat çekici gizemlere ışık tutarak evrenimizin ilk anlarında ne olduğunu anlamamızı sağlayabilirler. Işığın aksine, kütle çekimsel dalgalar bize evrenin ilk anlarından itibaren bile bilgi taşıyabilirler. Bu nedenle kütleçekimsel dalgalar erken evreni çalışmak için iyi birer araç olabilir. Eğer erken evrende oluşan kütleçekimsel dalgalar tespit edilirse zamanın başlangıcının hemen ardından gerçekleşen olaylarla ilgili bilgimiz olabilir. Evrendeki birçok kataklizmik süreç kütle çekimsel dalga üretebilir. Şişme süreci sonrası evrenin ısınmasının bir dizi patlama ile gerçekleştiği düşünülüyor. Kütle çekimsel dalga oluşturan başka olgular ise ilkel karadeliklerin ve aksiyonların oluşumu olabilir. Bu her iki olay da karanlık maddeyi açıklayabilir. Sonuç olarak, erken evreden yayılan kütle çekimsel dalgaları tespit etmek evrenin geçmişine ve ilk anlarına dair birçok gizemi çözmemizi sağlayabilir.
Reklam
Dünya iki kat büyük olsaydı (bence yine dünyayı paylaşamazdik :) )
Harvard'daki Astrofizik araştırma merkezinden Dr. Scott Kenyon'a göre, Dünya iki katı kütleye sahip olsaydı erken dönemlerindeki ısısını daha yavaş kaybederdi. Kenyon "Atmosfer daha yoğun olurdu. Her şey iki katı ağırlığında olacağı için hareket etmeleri de daha fazla enerji gerektirirdi." diyor. Böyle bir senaryoda karıncalar ve yılanlar çok mutlu olabilirdi çünkü kuşlar nadir olurdu ve insanlar daha yavaş ve kısa olurlardı. Kenyon, "Okyanuslar hakkında daha fazlasını bilir ve yıldızlar hakkında daha az şey biliyor olurduk. Binalarımız ise daha az ihtişamlı olurdu. Aynı zamanda mermiler şimdikinden daha kısa mesafelere ulaşabilmek için daha fazla enerji gerektirirdi ve dolayısıyla daha az savaş olurdu." diye ekliyor. Dr. Dimitar Sasselov'un ise bu konudaki görüşü farklı: "Dünya iki katı büyük olsaydı, kütlesi 8 katına çıkardı. Bu durum yürümeyi zorlaştıracağı için sahilde vakit geçirmek daha akıllıca olurdu çünkü suda daha hafifiz."
Sayfa 79 - All About SpaceKitabı okudu
Güneş’e devasa bir kovayla su dökmek onu söndürmez, aksine daha hızlı yanmasını ve daha parlak olmasını sağlardı Dünya’da ateşin üzerine su döktüğünüzde, genellikle sönecektir. Ancak Güneş ile ilgili aklınızda bulundurmanız gereken şey, onun Dünya’daki ateş gibi yanmadığı. Güneş, hidrojeni helyuma dönüştüren nükleer füzyon süreci ile ısı üretiyor. Su hidrojen ve oksijenden oluşuyor. Dolayısı ile Güneş’e devasa bir kovayla su dökmek onu söndürmez, aksine daha hızlı yanmasını ve daha parlak olmasını sağlardı.
Mars'taki bütün buzlar eriseydi NE OLURDU?
Mars'ın tamamen çorak bir Dünya olduğunu düşünüyorsanız, bir kere daha düşünün. Mars'ın kutuplarında ve yüzeyinin altında devasa miktarlarda buzullar mevcut. Mevcut tahminler Mars'ta 15 milyar metreküp buz bulunduğunu gösteriyor. Bu, Mars'ın yüzeyinin tamamını 1,1 metre kalınlığında suyla kaplamak için yeterli.Mars'ta günümüzde sıvı su göremememizin sebebi çok ince bir atmosfere sahip olması. Yüzeye ulaşan herhangi miktardaki su, düşük atmosfer basıncı nedeniyle hemen buharlaşıyor. Ancak Mars'taki tüm buz eriseydi, bazı tahminlere göre bir sera etkisi oluşur ve atmosferi kalınlaşırdı. Böyle bir şey gerçekleşirse Mars yüzeyinde su sıvı olarak bulunabilir. Su belli bölgeleri doldurarak Mars yüzeyinde göller, denizler hatta bir okyanus oluşturabilirdi. Bu kadar su gezegenin yüzeyinde yeni bir bitki yaşamını başlatabilir. Böyle bir durum insanlar için çok muhteşem olurdu.
Sayfa 77 - All About SpaceKitabı okudu
•Morötesi Sıcak morötesi Bu ışık türü, evriminin erken veya geç dönemindeki yıldızlar gibi sıcak cisimlerden yayılıyor. Yıldızların hayatlarının bu dönemlerini gözlemlediğimizde evrimlerini anlayabiliyoruz • X-ışınları Karadeliklerin X-ışın salınımı Astronomlar, karadeliklerin madde yuttukları esnada yüksek miktarda X-ışını saldıklarını keşfetti. •Gama ışınları Yüksek enerji astronomisi Gama ışınlarından daha yüksek enerjili ve daha zararlı bir şey yok. Güneş püskürmelerinde ve süpernova patlamalarında ortaya çıkabiliyorlar.
Sayfa 70 - All About SpaceKitabı okudu
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.