All About Space - Sayı 8 - 2021/08

All About Space

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Peki neden yeni bir fiziğe ihtiyaç duyuyoruz.
Çünkü iş evrenin en büyük gizemlerini açıklamaya geldiğinde, eski fizik yeterli gelmiyor. Evrenin nasıl çalıştığı ile ilgili en iyi tablomuz Standart Model. Standart Model kozmosun bir kullanım kılavuzu niteliğinde. Bu model, bu sayfayı oluşturan atomlardan, sayfadan yansıyan fotonlara kadar evrendeki her şeyin ‘içindekiler’ listesi gibi. Örneğin, Higgs bozonu her şeye kütlesini veriyor. Ancak görelilik ortaya çıktığından beri,Standart Model’e meydan okuyan bir kozmik çıkmaz mevcut. “Günümüzde Standart Model’in tamamlanmadığına dair geçerli kanıtlar var.” diyor Kentucky Üniversitesinden teorik fizikçi Susan Gardner. Evrende tespit ettiğimiz kütle çekimini açıklayacak kadar madde olmadığı görülüyor. Galaksilerdeki yıldızlar, galaksiler sadece görünür maddeden oluşsaydı dolandıkça dağılmaları gerekirdi. Dolayısı ile astronomlar kütle çekimi sağlayan ancak görünemeyen gizemli bir şeyin varlığını ortaya attılar: karanlık madde.
Sayfa 18
Dünya’da her şey epey sıkış tepişken, dış uzay hiç öyle değil. Bilim insanları uzay ortamının çok düşük yoğunluğa sahip bir vakum olduğunu belirtiyorlar. Soluduğunuz havanın yoğunluğu metreküp başına 1 kg iken demir döküm bir tavanın yoğunluğu bundan 10.000 kat daha fazla. Ancak dış uzaydaki yoğunluklar bundan çok daha düşük, havadan yaklaşık trilyon çarpı trilyon kat daha az. Bu aşırı düşük yoğunluğun sebebi çok bariz: evrenin inanılmaz hacmine kıyasla içindeki madde çok az. Evrende Dünya gibi yoğun noktalar çok nadir; evrenin büyük çoğunluğu sadece boşluk. Fakat her zaman böyle değildi. Büyük Patlama’dan sonraki birkaç dakika içinde evren yıldız çekirdekleri ile kıyaslanacak yoğunluğa sahipti. Evren genişledikçe yoğunluğu dramatik bir şekilde azaldı. Kütle çekimi ise bu etkiyi sadece büyüttü: evrendeki maddeyi birbirine çekerek, uzay boşluğunu oluşturan çok büyük vakum ortamları yarattı.
Sayfa 87
Reklam
İnsanlık için evreni ve varoluşu anlama çabası sonu gelmeyecek bir yolculuk. Bu, bir bebeğin doğmadan önceki hayatını hatırlamaya çalışmasına benziyor gibi görünse de kozmos bize bunu yapabilmemizi sağlayacak ipuçlarını bırakmış neyse ki. Bu izleri takip ederek Büyük Patlama’ya yani evrenin doğumuna kadar gidebiliyoruz ve evrenin -görebildiğimiz- mekanizmalarını çalıştıran temel kuvvetlerini gözlemleyebiliyoruz. Bu gözlemleri yapabilecek teknik donanımımızın olmadığı dönemlerde, fizik ve matematik başta olmak üzere çeşitli disiplinler yardımıyla bu kuvvetlerin varlığını tahmin edebilmiştik. Aslında bu bakış açısıyla konuyu ele aldığımızda, akılcı düşüncenin evrenin dokusundaki en temel malzeme olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Kuyrukluyıldızların iki farklı kuyruğu var. Bunun nedeni fiziğin gaz ve toz üzerinde ayrı etkilere sahip olması. Kuyrukluyıldız Güneş ışığını yansıttıkça üzerinden toz parçacıkları salınıyor. Bu parçacıklara çarpan Güneş ışığı ‘ışınım basıncı’ dediğimiz zayıf bir kuvvetle bu mikroskobik toz parçalarını kuyrukluyıldızın arkasına doğru iter. Günler ve haftalar geçtikçe, kuyrukluyıldızın arkasına doğru ilerleyen bu tozlar eğri bir kuyruk oluşturur. Toz kuyrukları genelde gördüğümüz en parlak kuyruktur, NEOWISE Kuyrukluyıldızı’nda da bu durum benzerdi. Bunun nedeni tozun ışığın her dalga boyunu yansıtması. Kuyrukluyıldızdan ayrılan gaz moleküllerinin bir kısmı bir elektron kaybederek elektriksel olarak yüklü hale gelir. Bu iyonize gazlar Güneş’in manyetik alanı ile sürüklenen Güneş rüzgârları ile taşınır. Güneş rüzgârı kuyrukluyıldızdan daha hızlı ilerlediği için bu durum arkaya doğru iyon bir kuyruk oluşturur. İyon kuyruklar daha sönüktür ve genellikle mavi renklidir çünkü iyonize karbon monoksit mavi dalga boylarında ışıma yapar.
Sayfa 88
Evrendeki beşinci bir kuvvet evrenin gizemlerini açığa çıkaracağı gibi Einstein’ın teorilerini de çürütebilir.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.