İnsan, hiçbir şey bilmez bir vaziyette dünyaya gelir. Fakat, kendisinde adeta sonsuza açılan bir bilgi kapasitesi vardır. İnsan, bu kapasitesini kullanmakla, öğrenme kabiliyetini geliştirir. Ayna ne derece parlaksa, mukabilindeki şeyleri o derece net yansıtır. Akıl da ne derece keskinse, eşyanın hakikatlerine o derece nüfuz eder.