Selim Gündüzalp'in, kalbinin tüm samimiyeti ile kaleme aldığı
bu kitap, bir dua kitabı değil, ama dualı bir kitaptır. ilk satırından
son kelimesine kadar, bir dua hali ve şuuru ile yazılmıştır. Gayesi
odur ki, şu hayatın dağlarvari dalgaları arasında, kırık bir tahta
parçası üzerinde, fakir ve kalbi kırık bir yolcu olan bizler, Allah'ın
sonsuz rahmet ve merhametinin dergahında, her zaman, her halimizde
ve her müşkilimizde dua edelim.
Çünkü 'var' olduğumuzu bize dualarımız söyler.
Çünkü, kim olduğu muzu bize dualarımız hatırlatır.
Biz, Allah'ın kendilerine yazık eden kullarıyız. Ama O'nun rahmetinden
de ümidimizi, asla kesmeyiz.
Boyun büktüğümüz ve avuçlarımızdaki 'yok' ile geldiğimiz bu
rahmet kapısında, duamız olmasa, neyimiz var.
Boyun büktüğümüz ve avuçlarımızdaki 'yok' ile geldiğimiz bu
dergahta, duamız olmasa, hiçbir şeyimiz 'yok', duamız olmasa, değerimiz
'yok' ...
Biz dualarımızla 'var'ız. Çünkü biz, "İsteyin vereyim" buyuran
bir Rabbi Rahim'in, 'yok'tan başka 'var'ı olmayan fakir kullarıyız.
Ve bizim ellerimizde 'yok'tan başka 'var' yokken; hazinesinde
'yok'tan başka yok bulunmayan bir Rabbimiz var. "Madem O var,
öyleyse herşey var."
(Arka Kapak)