Allah'ın Varlığı
Yusuf el-KaradaviAllah'ın Varlığı Sözleri ve Alıntıları
Allah'ın Varlığı sözleri ve alıntılarını, Allah'ın Varlığı kitap alıntılarını, Allah'ın Varlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hayran hayran okuyorum.
Dişi file, doğumu yaklaştığında bir suya giderek onun içinde doğurmasını kim öğretti? Çünkü filler, ayakta doğum yaparlar. Suda doğum yapmakla yavruyu yere düşürüp yaralamaktan korurlar. Bu durumda su, yavru için yumuşak bir döşek görevi yapmış olur.
Sayfa 55Kitabı okudu
Allah ile insan arasındaki perdeler
1-Hissiyat dairesinden çıkmamak
2-Gaflet
3-Taklit
4-Böbürlenme
Örneğin; deveye, yaşayışına ve çölde uzun yolculuklarına uyacak bir yaratılış şekli verildi. Bundan dolayı başını yukarıda tutacak uzun bir boyun ve onu kum tozlarından uzak tutacak gözler ile yaratılmıştır. Yine çöldeki dikenleri kendisine zarar vermeyecek şekilde aşması için yarık dudak ve kuru çöllerde ihtiyaç duyduğu bir günde yemesi için yağ depolanabilen hörgüç bağışlanmıştır. Ayakları, at eşek ve katırlar gibi kuma batan şekilde değil, kumları aştığında batmayacak şekilde yaratılmıştır. Bundan dolayı deveye "çöl gemisi” denilmiştir. İşte böyle mükemmellik delilini bütün canlılarda görebiliriz.
Sayfa 32Kitabı okudu
“Allah’ı tanımaya engel olan perdelerden biri de, insanın özünü kaybettiren ve başkasının aklı ile düşünmesine neden olan taklittir.”
Sayfa 70Kitabı okudu
Meşhur filozof Henry Bergson şöyle demiştir :"Felsefesiz, ilimiz ve sanatsız toplumlar gördüm ve görülmüştür. Ama dinsiz bir toplum kesinlikle görülmemiştir.
Sayfa 23Kitabı okudu
Şairin dediği gibi
"Gündüz (aydınlık)bir kanıta muhtaçsa,
akildaki hiçbir şey gerçek degildir....."
Sayfa 19 - NidayayincilikKitabı okudu
Bu kainatı tefekkür eden kimse, onu yüce rabbine götürecek dört temel delil bulur. Bunlar; yaratılış, mükemmellik, takdir ve hidayet delilleridir.
Sayfa 23 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
“Aklını donduran, inkârda ısrar eden için binlerce delil onu ikna etmeye yetmez. İkna olmak isteyen için yerde ve gökte ikna edici deliller vardır. Hidayete ermek isteyen için de hidayet verici vardır.”
Sayfa 80Kitabı okudu
Bundan dolayı Katar ve Suudi Arabistan'daki âlim kardeşlerimin selef ile halef arasında cereyan eden sıfat meselesi ve bu meselenin uzantıları üzerinde uzun uzadıya yapılan münakaşaları kendi aralarında tartıştıklarını gördüğümde onlara şunu söyledim: Bugünkü savaşımız ne Eş'ariler ne Maturidiler ne Mutezililer ne de Cehmiye iledir. Belki en büyük savaşımız hiçbir ilaha, hiçbir peygambere, hiçbir kitaba inanmayan inkârcılar iledir.
Savaşımız, Allah (celle celaluhu) için herhangi bir mekân olmadığını söyleyenlerle değildir, bilakis inkârcılardan birinin söylediği gibi, "Allah'ın varlığı yoktur, onu uydurmamız gerekir" diyenlerledir.
Savaşımız, Allah'nın (celle celaluhu) sıfatlarını te'vil edenler ile değil, aksine Allah'ı (celle celaluhu) tümüyle inkâr edenlerledir.
Savaşı bu hedeften saptıran herhangi bir eylem; birliği bozmak, savaştan kaçmak ve düşmana yardım etmek anlamına gelir.
Gerçek şu ki, insana, bütün bu hayvan ve kuş topluluğuna verilenlerden daha büyük bir şey verilmiştir. Ona düşünen bir akıl ve hakikatleri gören bir ruh verilmiştir.
Sayfa 38 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
Meşhur filozof Dekart insanda bulunan fıtri duyguyu şu şekilde tanımlıyor:"Kendimde hissettiğim eksiklikle,kâmil bir zatın varlığını hissediyorum.Bu hissi,bütün kâmil sıfatlarla bürünmüş kâmil bir zatın benliğime ettiğine inanmak zorunda olduğumu görüyorum. O da Allah'tır"
Gündüz(aydınlık) bir kanıta muhtaçsa, akıldaki hiçbir şey gerçek değildir.
“Yüce Allah, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.”
Sayfa 44 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
“Tabiatta her zaman kurallar ve dengeler egemendir ve dengeler her zaman faydalıdır.”
Sayfa 48 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
insanin i içindeki his en büyük delildir ama sıkıntı anındaki his.
Mantık kuralları olmadan ve delilsiz; insana bir artı birin iki edeceğini öğreten, insanın vazgeçemeyeceği bir ilahı olduğunu hiçbir mantık kurallarına ve delillere muhtaç etmeden öğreten de O'dur. Bu fitri şuur; insanın kendi nefsinin gerçeğini görmekten âciz olmasına neden olan afiyet, bolluk ve zenginlik anında hissedilmeyebilir. İnsanoğluna şiddetli sıkıntılar indiği zaman asıl fıtratını kapatan yalancı boya erir gider, insan rabbine yalvarır bir şekilde döner ve ondan yardım ister.
Sayfa 21Kitabı okudu