Karl Marx
[Feuerbach Üzerine Tezler[1]]
1. ad Feuerbach
1
Bundan önceki tüm materyalizmin (Feuerbach'ın ki de dahil olmak üzere) başlıca kusuru; nesnenin, gerçekliğin, duyumsallığın duyusal insan etkinliği, pratik olarak, öznel olarak değil, yalnızca nesne ya da sezgi [Anschauung1] biçiminde kavranmasıdır. Bu yüzden, etkin yan,
Sanatsal yetinin sadece belli bireylerde yoğunlaşması, ve buna mahkum geniş kitlelerde bu yetinin baskıda tutulması, işbölümünün sonuçlarından biridir. Bir takım toplumsal koşullar altında herkes birer yetkin ressam olduğunu düşünsek bile bu herkesin aynı zamanda özgün bir ressam da olabileceği ihtimalini açıkta bırakmazdı hiçbir zaman; demek ki, burada bile "insani" emek ile "benzersiz" emek arasındaki ayrım sonuçta düpedüz anlamsızlığa varmaktadır. Her ne kadar, toplumun komünist bir düzen içinde örgütlenişiyle birlikte, sanatçının bütün bütüne işbölümünden ötürü bölgesel ve ulusal sınırlılıkla bağlı kalışı kadar, bireyin kendisini sadece bir ressam, bir heykeltıraş vb. haline getiren, belirli bir sanata bağlı kalışı da ortadan kalkar; sanatçı adı onun mesleki gelişmesinin sınırlılığını gösterir sadece. Komünist bir düzende, ressamlar yoktur, başka etkinliklerinin yanısıra resimle de uğraşan insanlar vardır
Temsilcileri Feuerbach, B. Bauer ve Stirner’in şahsında modern Alman felsefesinin ve çeşitli peygamberleri şahsında Alman sosyalizminin eleştirisi 1845-1846 yıllarında yazılmıştır.
Bundan önceki tüm materyalizmin (Feuerbach’ınki de dâhil olmak üzere) başlıca kusuru; nesnenin, gerçekliğin, duyumsallığın duyusal insan etkinliği, pratik olarak, öznel olarak değil, yalnızca nesne ya da sezgi biçiminde kavranmasıdır.
Koşulların değiştirilmesine ve eğitime dair materyalist öğreti, koşulların insanlar tarafından değiştirildiğini ve eğitmenin kendisinin de eğitilmesi gerektiğini unutur.
Marx'ın Feuerbach karşıtı üçüncü tezinden bir parça. Marx'ın Feuerbach ile etkileşimi gerçekten materyalist felsefe tartışmalarının belki de tarihteki en kızışmalı örneklerinden biri olabilir.Kitabı okudu
İnsanların suda boğulmalarının tek nedeni yerçekim fikrine saplanıp kalmaları olamaz ve insanlar yerçekiminin bir hurafe olduğunu ilan edip bu fikri kafalarından çıkardıklarında suda boğulma tehlikesinden kurtulamaz.
(...) proleterler eğer kendilerini birey olarak ortaya koyuyorlarsa, şimdiye kadar süregelen kendi varoluş koşullarını, daha da ötesi şimdiye kadar her toplumun koşulu olan varoluş koşullarını, yani çalışmayı ortadan kaldırmalıdırlar. Bu bakımdan, proleterler, toplum bireylerinin şimdiye kadar toplumun tümünün ifadesi olarak seçmiş oldukları biçim ile doğrudan bir karşıtlık halinde, yani devlet ile karşıtlık halinde bulunmaktadırlar, ve kendi kişiliklerini gerçekleştirmeleri için bu devleti devirmleri gerekir.
Tek tek bireyler, ancak başka bir sınıfa karşı ortak bir savaşım yürütmek zorunda oldukça bir sınıf meydana getirirler; bunun dışında rekabet içinde birbirlerine düşmandırlar. Bundan başka, sınıfın kendisi de, bireylere karşı bağımsız hale gelir. Öyle ki, bireyler kendi yaşam koşullarını önceden hazırlanmış olarak bulurlar, yaşamdaki durumlarını ve bunun yanında kendi kişisel gelişmelerini kendi sınıflarından alırlar; kendi sınıflarına bağımlıdırlar.