İkinci Dünya savaşı ardından yıkıma uğrayan Almanya'nın çarpıcı bir portresi niteliğinde olan bu eseri okurken hiç sıkılmadım. Aksine, savaşın acımasızlığını, toplumsal yıkımın ardından halkın çaresizliğini ve savaşın kötülüğünü kısa ama öz bir biçimde çarpıcı bir şekilde anlatması sebebiyle kitapta hep bir sonraki sayfayı merak ettim. Kitap kesinlikle önerilir.
Alman SonbaharıStig Dagerman · Everest Yayınları · 201581 okunma
Stig Dagerman
Konuşulan hiçbir şey, konuşulmayan kadar yüklü bir tehdit içermez.
( S:10)Başlarken
Nezamn Nazi ve Almanlar la bişey okusam biliyorum ki hiç bir insan bu kadar acı zulumu hak etmiyorlar, insan okurken tüyleri diken diken, oluyor.
Yazarın dili duru yasanılanı birinci ağızdan okura, net aktarıyor..
Peki kitaba dair arka kapak bize ne
İkinci Dünya Savaşı ve sonrası ilgimi çeken konulardır. Fakat bu konuları işleyen kurgular, tek taraflıdır çoğunlukla. İşte Alman Sonbaharı’nın en güzel yanı da bu. Savaştan sonra Almanlar’ın neler yaşadığı, o dönemki Almanya’nın durumu, halkın Naziler’e ve Hitler’e bakış açısı gayet güzel yansıtılmış. Akıcı bir anlatımı vardı. Çok keyif alarak iki saatte okuduğum bir kitaptı.
Alman SonbaharıStig Dagerman · Everest Yayınları · 201581 okunma
2. Dünya savaşı sonrası Almanya hakkında tanıklık üzerinden güzel bir metin. Stig Dagerman bir İsveçli olmasına rağmen Alman iç durumuna oldukça hakim. Zaten çok uzak kültürler denilemez bu ülkelere.
Hitler rejiminden yedikleri baskı yetmezmiş gibi bir de savaş sonrası kaybeden tarafta kalan Alman halkının yaşadığı sefalet tüyler ürpertici. İnsanlar batan bir gemiyi terk eder gibi kendilerini Nazizm den sıyırmaya çalışıyor. Dışarıdan müdehaleler yapılması(müttefikler) ise o ülkenin hayrına falan değil bu çok net izlenebiliyor.
Tavsiye ediyorum.
Alman SonbaharıStig Dagerman · Everest Yayınları · 201581 okunma
İsveçli gazeteci yazar Stig Dagerman’ın 2.Dünya Savaşının hemen sonrasında, 1946 yılında yaptığı Almanya ziyareti sonrası gözlemelerini aktardığı bir anlatı kitabıdır. Savaş sonrası Almanya’nın panoramasını, yıkıntılar içerisinde, açlık ve soğukla mücadele eden insanların durumunu olabildiğince objektif bir biçimde aktarmış Dagerman.
Bu konuda
