Barutun parlamak istidadı gibi kendisini göstermek için bir tek kıvılcıma muhtaç olan Türkçülük, Alpaslan Türkeş’te çocukluk yaşlarında alevlenmiş, sonra zekasının ve enerjisinin desteklediği muntazam bir çalışma ve okuma ile tam bir şuur ve sistem haline gelerek onda sarsılmaz bir inanç halini almıştı.