Acının ya da derdin onu çekenden bir başka kişiye aktarılması zorunlu değildir; bunlar, bir hayvana ya da bir şeye de aktarılabilir, ama sonuçta o nesne, o derdi kendisine dokunacak ilk kişiye iletecek bir araçtan başka bir şey değildir. Doğu Hint adalarından bazılarında, epilepsinin, hastanın yüzüne belli ağaçların yapraklarıyla vurmak, sonra da bu yapraklan atmak yoluyla tedavi edilebileceğine inanılır. Epilepsinin yapraklara geçtiğine ve onlarla birlikte atıldığına inanılır.
Alaskalı Thlinkeet ya da Kolosh kızılderililerinde, bir kız kadınlık belirtisi gösterince küçük bir kulübeye kapatılırdı, küçük bir hava deliği dışında her yeri kapalıdır bunun. Bu karanlık ve pis yerde ateş yüzü görmeden, hareketsiz ve yapayalnız kalmak zorundaydı. Yiyeceği küçük bir pencereye konurdu...
Kız bakışlarıyla gökyüzünü kirletmesin diye, uzun kulakları olan bir tür şapka giymek zorundadır. Çünkü güneşin onun üzerinde parıldamasının uygun olmadığı düşünülürdü.