Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Altın Ev
Salman RushdieAltın Ev Yorumları ve İncelemeleri
Altın Ev yorumları ve incelemelerini, Altın Ev kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Altın Ev puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.410 üzerinden
456 syf.
10/10 puan verdi
Altın Ev romanıyla Salman Rushide bizlere yirmi birinci yüzyıl Amerika’nın panoramasını gösteriyor. Toplumun en küçük yapı taşı olan bir aile üzerinden Hindistan ve Amerika’nın toplumsal yapısını, dönemin mafya ve yolsuzluklarını, Amerika’nın süper gücü altında yatan kirli gerçekleri biz okurlara sunuyor.
Hindistanlı bir ailenin, Hindistan’daki
#altınev kendine Roma’nın son imparatoru Neron’un adını veren Nero J. Golden ve üç oğlunun Greenwich Village’a (bahçeler) taşınmasıyla başlıyor.Hindistan’dan gerçekte de yaşanmış bir terör saldırısından sonra ayrılırlar.Kimliklerini,geçmişlerini arkalarında bırakıp yeni bir hayata başlıyorlar. Nero kadar oğullarının isimleri de ilginç ve manidar.
Altın evdeki yaşam mahalle sakinlerinin ilgisini çeker. Geçmişlerini gizlemeleri, lüks yaşantıları, ilginç ismleri ile özellikle Rene adlı film yapımcısı olmak isteyen gencin odak noktası olurlar. Rene aile hakkında gerçekleri öğrenmek için onlarla yakınlaşır,hayatlarına dahil olur. Anlatıcı rolündeki Rene ailenin hayatını anlatırken aslında kendi hayatını anlatmaya başlıyor,hikayenin bir parçası oluyor.
Rushdie gerçek ve kurguyu iç içe geçirmiş,mitler anlatıya dahil etmiş, yoğun ve okuması keyifli bir kitaptı, en sevdiğim kitabı. Özellikle Rus masalı olan ‘Baba Yaga ve Vasialisa’ e kurguda yoğun..Filmlere çok fazla gönderme vardı o bölümlerde sinema kültürüm yetersiz kaldı ama sorun olmadı.
Hindistan’da yaşanan terör olayları, mafya merkezli ilişkiler ağı,kara para aklama,yolsuzluklar anlatılmış ve anlatılan olaylar gerçek. Zamzama Alankar karakterinin Dawood İbrahim olma olasılığı yüksek,bıyığına kadar uyuyor:)) Dawood İbrahim ismini araştırırken Trump’un aslında Pakistan’da doğduğunu asıl adının Dawood İbrahim olduğuyla ilgili ilginç teoriler okudum:))Kitabın Obama’nın başkan seçilmesiyle başlayıp Trump’un başkan olmasıyla sonlandığını düşünürsek oldukça ironik bir durum. Amerikan siyasetine,kültürüne de sık sık değinmiş Rashudie.
çözümü en zor mesele doğru olanla yapmak istediği arasındaki seçimdir...
Güçlü emlak kralı Nero Golden, gizemli koşullar altında Amerika'ya göç ettiğinde, kendisi ve üç yetişkin çocuğu yeni kimliklere bürünür, 'Romalı' isimleri alır ve Manhattan şehir merkezinde büyük bir malikaneye taşınır. Barack Obama'nın göreve başladığı gün, yabancı kıyılardan gelen esrarengiz bir milyarder, New York'un
Sanki bir Fransız filmi izlemiş gibiyim. Ortada gereksiz dram ve abartılı duygular vardı.
Yazar her şeyden bol bol koymuş önümüze..
Mitoloji, genel kültür, politika ve olmazsa olmaz sinema sektörü. O kadar çok film ismi geçti ki. Kaç yüz tane geçti bilmiyorum. Ve hep bir atıf. Mesela bir olay yada bir anı oluyor. O şey bir filme benzetiliyor. İlk 100 sayfada anlatıcı ve altın evin hikayesi arasında gidip geldik. İşler 100 sayfadan sonra rayına giriyor.
#Spoi#
Nero ve üç oğlu Hindistan'dan Amerika'ya gelmiştir. Fakat kimliklerini değiştirerek. Yunan mitolojisinden isim seçerek Roma soyundan geldiklerine kendileri bile bir ara ikna olurlar.
Neronun genç Rus karısı Vasilisa ise servete konmaya hazır. Nero yetmiş yaşında, bu saatten sonra çocuğu olamayacağını anlayan Vasilisa kendine baba adayı arar ve bunu kocasından saklar. Seçtiği baba ise anlatıcımızdır. Kendisi yetim kalmıştır ve geri kalan hayatı ona yardım eden Nero çevresinde geçer. Böyle garip bir kurguydu yani.
Ha, beni yakaladığı yerler oldu ama sevdim diyemiyorum. Ondan da bundan da olsun diyerek ortaya çok karışık bir şey çıkmış.
İlk olarak okuması zor bir kitap olduğunu belirtmek istiyorum.
Çok fazla yabancı kelime var ve ne yazık ki dipnot olarak verilmemiş. Her kelimede kitabı bırakıp bir araştırma yapmak gerekiyor ki bu da hem yoruyor hem akışı olumsuz yönde etkiliyor.
Kitaptan tat almak için büyük bir sinema bilgisi, kültürü de gerekiyor çünkü çok fazla film ve sahneye atıfta bulunuyor yazarımız.
Okumayı zorlaştıran bir diğer şey de çok fazla daldan dala atlanması. Bir konu yarım kalıyor arada başka bir şey anlatılıyor sonra tekrar diğer konuya dönülüyor ama sizi de fazlaca ikilemde bırakıyor; “başka birinden bahsediyor şu an ama kimden? Ondan mı bundan mı?”
Bu karmaşa içerisinde kurguya adapte olamıyorsunuz zaten, “ne oldu, ne olacak” demekten ziyade “kimden bahsediyor, kim yapmış, o ne demek ki” diyorsunuz. Yani kurgu biraz gölgede kalıyor.
Başladığım kitabı ille de bitiririm diyenlerden değilseniz ya da kitap insanı dinlendirmeli, yormamalı, vakit nasıl geçti anlamamalı insan diyenlerdeseniz hiç başlamayın derim.
Salman Rushdie ,edebiyata yaptıgı katkılardan dolayı 2007 yılında "Şövalye"unvanıyla ödüllendirilen Hintli yazar.Yazarın ilk olarak Geceyarısı Çocukları adlı muhteşem eserini okuduktan sonra evet ben bu yazarın kalemine devam etmeliyim dedim.Ikinci sırayı Altın Ev adlı bu esere verdim.Başta belirtmeliyim ki okuması çok kolay olmayan bu
Altın Ev, Hindistan'dan Amerika'ya göç eden gizemli aile Nero Golden'ların yaşamını konu almaktadır. Nero Golden, karanlık geçmişi sebebiyle üç oğlunu yanına alarak sahte isimleriyle birlikte Amerika'ya yerleşmiştir. Bu sahte isimlerini aldıkları kısım kitapta ilgimi çeken ve sonrasında hızlıca ilerlememi sağlayan bölümdü. Petya, Apu ve D. . Babalarının geçmişi yüzünden kendileriyle ilgili gerçekleri gizlemek zorunda kalmış, yalanlar içinde yaşamışlardır. Herbirinin hikayesinin sonu ayrı hüzünlüydü benim için.
.
Golden ailesi, Bahçeler'den komşuları ve film senarist adayı olan René'nin dikkatini çekecek ve René Golden ailesinin içlerine girmeye çalışarak hayatlarını konu alan filmin senaryosunun başlangıcını yapacaktır. Ailenin gizemi çözülürken birçok filmi listenize ekleme fırsatı bulacak, Hindistan tarihindeki bazı siyasi olaylar hakkında bilgi sahibi olabilecek ve bunların enfes bir kurguyla birleşimini okuyacaksınız.
.
Kitapta yer alan filmlerin çoğunu izlememiştim fakat yazar bizi ilgilendiren kısımlarına dair kısa açıklamalarda bulunmuş olduğu için anlamakta güçlük çekmeden ilerleyebiliyorsunuz. Sadece Don Corleone'un sıkça adı geçtiği için 'Baba' filmini izlemiş olmak isterdim. Siz bu kitabı okumadan önce mutlaka izleyin derim.
Anlatıcı tarafından anlatılan olaylar zinciri ..film karesi gibi anlatımlar...
Yazarın ilk kez bir kitabını okuyorum.
Yalnız yanlış kitapla başladım sanırım.
İçeriğinde ki decamlı olarak gen yabancı kelimeler, filmlerden veya kitaplardan, ana karakterlerden verdiği örnek, benzetmeler yorucu oldu.
Eveet, bu kitaba ait ilk incelemeyi yapmanın mutluluğunu yaşıyorum. Salman Rushdie'nın okuduğum ilk kitabı Altın Ev. Şunu söylemeliyim ki çok güzel.. Hindistan'dan başlayıp Amerika'ya uzanan bir yolculukta down sendromu, madde kullanımı, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, mafya, güç, güvenli bölgenin güvensizliği gibi bir çok kavramı harmanlanmış ve akıcı bir şekilde bir bütünü oluşturmuş. Bütün bunların yanında birazcık siyaseti de ekleyince tadından yenmiyor. Beni rahatsız eden tek yanı ;sinemayla çok haşır neşir olmadığım için kitapta adı geçen filmleri okurken biraz sıkıldım. Okumayı düşünenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
200.sayfalara yaklaştığım kitabi yarida bıraktım.Cok nadirdir 2-3 kitabı geçmez yarida bırakmak zorunda olduğum kitap sayısı.
Velhasılı bu kitaba gelince ...
Yazım teknigi olarak bazılarına zor gelebilecek mahiyette. Ama ben rahat okuyordum.Bir yonetmenin bir filmi zihninden kağıtlara döküşünü okuyoruz..
Iste bu noktada filmin konusubeni irite etti ..
Aslinda güzel başladı
Ama karakterlerin derinliklerine indiginde ben konudan acayip rahatsiz oldum.
Seküler dünyanın popüler bir konusu hatta konuları...
Derinlemesine işlenen hemde gayet açık rahat bir şekilde işlenen bu cinsiyet cinsiyetsizlik vs vs vs
Başkalarına da akil öğretir tarza yol göstererk anlatilmasi üstelik .....
Çokça yabancı kelimelerle dolu olan, farklı kültürlerden bahseden, okuması zaman zaman zorlaşan bir kitap. Şu var ki hikaye bir yerden sonra ister istemez içine çekiyor. Kaderlerinin insanları nerelere götürebileceğini, bile bile yapılan hataların, geçmişe gömülmüş yada gömülmeye çalışılan suçların önünüze nasıl çıktığını gözler önüne seren bir trajedi.
Nero Golden ve ailesi hakkındaki düşüncelerimiz kitabın başında ne kadar beyazsa, kitabın sonunda da o kadar çok kara, taban tabana zıt. Hindistan'dan Amerika'ya hiç de masum olmayan sebeplerden dolayı göç eden aile için işler hiç iyi gitmiyor. Oysa başta ne kadar şatafatlı gelmişlerdi.
Kitapta sürekli sorunlara değinme telaşı var, bu mesaj verme telaşının bazen kitabın akışını bozduğunu hissetsem de yazarın bunu ustalıkla yaptığını söylemeden geçemeyeceğim. Madde kullanımı, cinsel kimlik, ruhsal bunalım... Bunlar kitapta Golden ailesine özgü sorunlar gibi görünse de aslında Amerika'daki sorunları somutlaştırmak için böyle bir yol izlenmiş.
Eserde her olayın ardından sadece sinema kültürünü derinden bilen kişilerin anlayacağı türden film kahramanlarını, film sahnelerini örnek vermesi, bazı bölümlerde gereksiz detaylara yer vermesi, okurun asıl merak ettiği şeyden uzaklaşıp bambaşka şeyler anlatması kitabın okunmasını biraz zorlaştırsa da romanda kendinizden bir şeyler bulacağınızın garantisini verebilirim. Keyifli okumalar :)
Salman Rushdie’den 21. yüzyıl tragedyası. Yozlaşmış Hintli işadamının obama dönemi Amerika’sında kendini ve ailesini yeniden yaratması, kurduğu imparatorluğun yine geçmiş hataları yüzünden yerle bir oluşu. Film kareleri gibi akan güzel roman, sosyal, kültürel, politik değinmeler, eleştiriler saptamalar tam tekmil. Okunmalı #altınev #salmanrushdie