Kitapta küçük bir kasaba hastanesinin doktoru ve hastanenin altıncı koğuşunda kalan akıl hastaları anlatılıyor. Kitapta insan yaradılışı ile ilgili birçok mesaj görebilirsiniz. Bu yaratılışın tartışıldığı kısımdan bir alıntı şöyledir; “İnsan niçin ebedî değildir? diye düşünür. Bütün bu dimağ merkezlerine, dimağın bu girinti çıkıntılarına ne lüzum var? Bütün bunların toprağa kaybolması ve eninde sonunda arzın kabuğu ile beraber soğuyarak, nihayet milyonlarca yıl, manasız ve hedefsiz bir surette dünya ile beraber güneşin etrafında devretmesi mukadder olduktan sonra görme, konuşma, hissetme, deha neye yarar? “ Buna benzer sonsuzluk ve varoluş ile ilgili birçok mesaj içeren kitabı okurken ister istemez kendinizi konuyu derin derin düşünürken buluyorsunuz.