Anton Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu kitabında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimiç arasındaki felsefi olayı anlatır.
İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimiç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz.
Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir.
Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının eleştirisidir.
Kısacık öykülerde büyük büyük olaylar anlatabilmek de, ustaların nasıl usta olabildiğinin kanıtıdır bana göre.