Altıncı Koğuş

Anton Çehov

Newest Altıncı Koğuş Quotes

You can find Newest Altıncı Koğuş quotes, newest Altıncı Koğuş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kasabada yaşamak boğucu ve sıkıcıdır; yüksek ideallerden yoksun olan toplum zorbalıkla, kaba bir sefahatle ve ikiyüzlülükle çeşitlendirilmiş cansız, anlamsız bir yaşam sürdürmektedir. Namuslular kıt kanaat geçinirken, namussuzların karnı tok sırtı pektir. Okullara, dürüst yönetimi olan yerel bir gazeteye, tiyatroya, edebi toplantılara, entelektüellerin birlik olmasına ihtiyaç vardır. Toplumun bilinçlenmesi, dehşete düşmesi gerekir. Dmitriç insanlar hakkında yargıda bulunurken farklı renkleri gözetmeden sadece siyah ve beyaz gibi keskin renkler kullanırdı. Ona göre insanlık namuslular ve namussuzlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu; ikisinin arası yoktu. Kadınlardan ve aşktan daima tutkuyla, heyecanla bahsederdi; ancak bir kez bile âşık olmamıştı.
Ama çok geçmeden konuşma arzusu her türlü düşüncesini bastırır, kendini cesaretlendirerek ateşli ve tutkulu konuşmaya başlar. Konuşması düzensiz, coşkulu, hezeyan dolu; içgüdüsel ve bazen de anlaşılmazdır, fakat hem sözlerinde hem sesinin tonunda olaganüstü güzel şeyler duyulur. Yine de konuşmaya başladığında karşınızdakinin bir deli olduğunu anlarsınız. Akıldışı sözlerini kâğıda aktarmak güçtür. İnsanların alçaklıklarından, hakikate kafa tutan zorbalıktan, zamanla yeryüzüne inecek olan güzel hayattan, zorbaların aptallığını ve acımasızlığını her dakika anımsatan pencerelerin parmaklıklarından bahseder. Ve ortaya eski, ancak henüz söylenmemiş şarkılardan oluşan karışık, tutarsız bir potpuri çıkar.
Reklam
Gromov'un sürekli gergin hali ve yüzünü buruşturmasının dışında deliliğinin başka belirtileri de mevcut.
“ Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir ? “
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 25. basımKitabı okuyor
Elimizin altında kitaplar var ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Bence kitaplar notaya , sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
“Çok okuyordu. Bütün gün kulüpte otururken sakalını sinirli sinirli karıştırdığı, dergilerin ve kitapların içine gömüldüğü zamanlar olurdu. Yüzüne bakıldığında bunları okumaktan ziyade çiğnemeden yuttuğunu görmek mümkündü. Okumak onun hastalıklı alışkanlıklarından biri kabul edilmelidir; zira geçmiş yılların gazete ve takvimleri bile olsa eline geçen her şeye aynı açgözlülükle saldırırdı. Evinde ise her daim uzanarak okurdu.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 25. basımKitabı okuyor
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.