Çalışmalıyım, İstanbul’u çizmeliyim, her şeyi, her anımı.. kaybedecek zaman yok, tren kaçıyor, hayat bitecek bir gün. Sanatla doldurmalı her anı. İçtenlikle, ancak içtenlikle bir şey yapıldığı zaman güzel oluyor.
Orhan Veli’nin ‘İstanbul’u Dinliyorum’ isimli şiirinin başlangıcını mırıldanır..
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Sahneye yansıtılan İstanbul görüntüleri üzerinde rengarenk martılar uçmaktadır, Aliye bir martılara, bir diğer kenarda uçan karga sürüsüne bakmaktadır.
Kuşlar! Kuşlar beni selamlıyor. Hoş buldum, çok hoş buldum.