Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 172 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
"Görmüyor musun ocağına düştüğümüzü. Uzakların, o dile gelmeyenin, o belirsizin, o karanlığın ocağına. Hissetmiyor musun gülüşlerin, hüzünlerin ve gözyaşlarının, haykırışların ocağına düştüğümüzü. Bak, içimizde patlak vererek yavaş yavaş şişip kabaran bir gülüşün, kendi kendimize gülüşün başlaması korkunç bir şey! Babalarımızın, dostlarımızın ve eşlerimizin mezarları başında dikilmiş dururken içimizde bir gülüşün baş kaldıracak oluşu. Dünyadaki acıyı pusuda bekleyen gülüşün. Ağladık mı içimizdeki hüznün üzerine çullanan gülüşün. İşte bu gülüşün ocağına düştük.”