Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ama Sözcükleri Götüremezler

Ali Çolak

Ama Sözcükleri Götüremezler Sözleri ve Alıntıları

Ama Sözcükleri Götüremezler sözleri ve alıntılarını, Ama Sözcükleri Götüremezler kitap alıntılarını, Ama Sözcükleri Götüremezler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutma ki, yeryüzünde hiçbir şey, kırık bir kalbin âhından daha güçlü değildir..
Sayfa 154Kitabı okudu
Sezai Karakoç
İnsan çağımızda gönül tarlasına durmadan put dikiyor. Kendi türettiği eşyaya, kendi kurduğu sisteme veya kendinin yücelttiği insana tapmak yoluyla kendine tapmaya çalışmakta belki de. Kendini dolaylı yoldan putlaştırmanın boş deneyinde..
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Gönül düşürmeye değer ne var dünyada; kitap, kalem ve kahveden başka?..
Canım insanoğlu, kulaklarını tıkıyor, gözünü kapatıyor ve susuyor başka acılara karşı.. Kederler, gönül kırıklıkları, düş bozgunları sadece uğradığı evlerde asılı kalıyor..
Behçet Necatigil
Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa Ne kalıyor geriye yüzyıllardan?..
Talan edilmiş ormanlara, kurutulmuş derelere, peşkeş çekilmiş sahillere, sökülmüş zeytin ağaçlarına, yağmalanmış şehirlere, kömür karasına bulanmış şehit madencilere, kıyılmış gencecik canlara, oğul yası tutan annelere, devlet kibrine meydan okuyan kadınlara, iftiraya uğramış, horlanmış, sürülmüş mazlumlara, dünyayı güzelleştiren muhacirlere, sokaktaki mülteci çocuklara, intikam uğruna zindana atılmış masumlara, ülkemin bütün merhametli, uygar ve güzel insanlarına..
Reklam
Ağrıya, melâle, kedere tutulmuşlar, huzursuzlar... Hangi çağda, nerede yaşarsa yaşasın, buluyorlar birbirlerini..
Oğlu gitti mi anne, eli böğründe kalır; yıkılır göğünün direği..
Reklam
Nurettin Topçu’nun, her okuyuşumda burnumun direğini sızlatan bir yazısı vardır. Daha doğrusu, Amerikan Mektupları kitabındaki metinlerden birinde geçen bir paragraf, anlatıcının naklettiği bir hadise.. Şöyledir: “Geçenlerde henüz sıcak bir gündüz ortasında, buralı bir dostumla şehrin Kadıköy geçesinde İbrahimağa Yokuşu denilen bir şehir arkasından Çamlıca’ya doğru yürüyüş yapıyorduk. Toprak bir yokuşun üstünde yolu tıkayan bir kaya parçasını kazma ile kırarak yolu açan bir adama rastladık. Önce bunu bir amele zannettik. Arkadaşım tekerlek, siyah sakallı, tatlı, güler yüzlü, oldukça iri ve dinç cüssesiyle çalışan adamı selamladı, ‘Amele misin? Yalnız mı çalışıyorsun?’ diye sordu. Kazmasına dayanarak bir gazali andıran derin, siyah gözleriyle bizi süzen kahraman Türkmen’in heyecanlı, gür sesini dinlerken kulaklarıma inanamıyordum: ‘Ben arabacıyım, na şu karşı kulübede oturuyorum, amele değilim. Allah için bu yolu yapıyorum.’ Bizim şaşkınlığımıza bakıyordu. Biz sormadan o devam etti. Lâkin gözleri dolmuştu, sesi titriyordu. Serbestçe ağlayabilen bir kahramana benziyordu. ‘Babam Çanakkale’de şehit oldu, bir helva pişiremedim. Evlâdımı İstiklâl Harbi’nde kurban verdim. Bir Mevlit okutamadım. Ruhlarına gönderecek bir şeyim yok. İşte bu hayrı yapıyorum.’ Hemen kazmaya sarıldı ve ‘Allah!’ diye başladığı işine devam etti. Ben bu vicdan azametinin karşısında o gün bugün secseye kapanıyorum.."
Sayfa 23 - Nurettin TopçuKitabı okudu
Muzaffer Tayyip Uslu
Her şey bıraktığın gibi Sen çekip gittikten sonra Değişen bir şey yok Eskiyen elbiselerimden başka..
Gözümün yaşı gibi düştü gözümden dünya..* * Şem'î
Metin Altıok
Sık dişini, yılma sakın, vazgeçme bu umuttan Elbet bir gün insanlar hasretle kenetlenir..
Sayfa 109Kitabı okudu
Kendimi hep onlardan saydım ben, dünya ile geçimsizlerden; tereddütsüz ona sırtını dönebilenlerden. Kederi içinde bir yumru gibi taşıyıp duranların meşrebine yakın durdum..
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.