Amak-ı Hayal sözleri ve alıntılarını, Amak-ı Hayal kitap alıntılarını, Amak-ı Hayal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte bu bilgi yığınının altında bir gün kendimle baş başa kalıp vicdanımı dinlediğimde, acayip bir karışımın içinde olduğumu hayretle fark ettim. Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkârdan, tasdik ile şüpheden meydana gelmiş bir şey olmuştum. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla tasdik eder, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ederdim. Kısacası şüphe denilen ejderha vücudumu sarmıştı. Bir fikri ne kadar sağlam esaslarla kursam, şüphe ejderhası onu bir sarsışta yıkıyordu. Bir kere tam bir reddedişle, hiç olmazsa, rahat bir noktada bulunabilir miydim? Ne gezer! İnkâr başka şey, şüphe yine başka! Şüphe ejderhası her doğru fikrin düşmanıydı. İster ikrar olsun, ister inkâr, herhangi bir mesele kabul etmiyordu. Şimdi hayatın gerçeklerini fikrin var olduğunun bir yansıması kabul edersek müthiş bir acıyla dayanılmaz bir cehennem içinde kaldığım anlaşılır. Herkes için olağan olan şeyler, benim için başka bir hal alıyordu. Bu durum nedeni ile aşkta da, geçimde de şanssızdım. Galiba insanlardan kaçan biri olmuştum.
-Ey efendi! Oğlumuz seviyor, aşk hastasıdır
Zavallı babam sordu:
-muhterem efendim, kimi seviyor?
Bilge:
-Hiç kimseyi. İşte aşkın en tehlikeli şekli budur.