"Babafingo, funda, siya, alesta, alabanda, gomina, pruva, pupa, apaz, rüzgaraltı, rüzgarüstü, iskele, sancak, baş omuzluk, kıç omuzluk, borda, grandi direği, volta etmek, kavanço etmek, istinga etmek, aborda etmek, morile etmek, iskandil etmek, salya etmek, seren, kasara, sintine, küpeşte, rahne, gabya, parakete, iskota, trinketa"
Evet, kitapta bolca geçen kelimelerden bazıları. Bunlar gibi bolca denizcilik terimi içeren bir roman olduğu için yelkenlilerle, denizcilikle, gemi insanı olmakla ilgisi olmayan okurların hayal etmekte, akıcı olarak okumakta bir hayli zorlanacağı bir roman olduğunu düşünüyorum. Bu kelimelerin yarısının bile anlamını bilen biri film seyredercesine okuyacaktır.
Sevgiler.