Keşke Dostoyevski bu eserini bir tiyatro oyunu olarak kaleme alsaydı da sahnede izleyebilseydik diyebileceğimiz bir eseri.
Dostoyevski bu eseriyle mizah ve komedide de ne kadar başarılı olabileceğini kanıtlamıştır.
Eserde en dikkat çeken husus ise Dostoyevski'nin, İngiliz edebiyatının yıldızı Shakespeare'in kulaklarını sayısızca çınlatması... Dostoyevski, Shakespeare eserlerinin insanlara boş hayaller kurdurduğunu, gerçek dünya da Shakespeare'in eserlerindeki soylu insan davranışlarının bulunmadığını savunur. Romantizmin insanlara hayal satan dünyasını yerden yere vurur. Dostoyevski, gerçek dünyadaki insan ilişkilerinin nasıl olduğunu, insanların kendi çıkarlarına göre nasıl şekilden şekile girdiklerini bu eser üzerinden Shakespeare cevap niteliğinde anlatır.
Düşünüyorum da insanların bu hayattan en çok muzdarip oldukları şey insani ilişkilerde ve yaşadığı aşklarda aradığı samimiyeti, dürüstlüğü, mutluluğu bulamaması belki de insanların Dostoyevski'nin eserlerini bu kadar çok sevmesine neden olmuştur.
Ben Dostoyevski'nin bu eserini ve mizah tarzını çok beğendim, siz de henüz Dostoyevski'nin bu eserini okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Iyi okumalar...