İhtiyaçlarımız her zaman elde avuçtakilerden büyüktü. Düşlerimiz o kadar imkansızdı ki , onların gerçekleşmesini cennete havale ettik. Acılarımız, dertlerimiz ve sıkıntılarımız o kadar çok ve ciddiydi ki, onları ya kaçınılmaz olarak ya da kendi uydurduğumuz günahlarımızın bedeli olarak kabul ettik.