Neil Gaiman'la tanışma açısından doğru kitap olduğunu
düşünmüyorum çünkü Amerikan Tanrıları, ince elenip sık dokunmuş, bol ayrıntılı bir romandı. Bir de Onuncu Yıl Edisyonu'nun, eserin hiç kırpılmamış hali olduğunu göz önünde bulundurursak ne kadar ayrıntı içerdiğini az çok tahmin edebilirsiniz. Bunlara ek olarak yazarla yapılmış bir röportaj, son anda kitaptan çıkarılmış bölümler, yazarın özel notları vs. mevcut kitapta. Ancak kitap tam anlamıyla büyüleyiciydi! Öyle ki, başlamadan önce 700 sayfa çok gibi gelmişti, ancak başladıktan sonra sayfaları unutuyorsunuz. Çünkü Gölge ve Çarşamba, sizi kendi dünyasına çekmeyi, elinizden tutup kendi maceralarına dahil etmeyi çok iyi biliyor. Zaman zaman detaylar sıkmadı dersem yalan olur ama kitabı yarıda bırakma düşüncesi aklımdan dahi geçmedi çünkü aldığımdan beri bu kitabı okuyabilmek için fırsat kolluyordum ve o fırsatı kendime sağladıktan sonra bitirmek kaçınılmazdı. Bir de hali hazırda aynı isimli dizisi bulunan bir kitabı okumak ve daha sonra dizisini izleyerek kendi hayal gücümdekilerle karşılaştırmak güzel olacaktı. İşte tüm bu nedenlerden dolayı Amerikan Tanrıları'nı okumaya karar verdim. İyi ki de böyle bir karar vermişim çünkü tam anlamıyla bir dahi ile tanıştım. Neil Gaiman kitabı öyle akıllıca yazmış ve kurgulamış ki okurken kendinizi bu dünyanın gerçek olmadığına inandırmak bir hayli güç oluyor. Kitabı okumanın bir başka güzel yanı ise bir sürü mitolojik varlıkla, tanrılarla tanışmanıza olanak sağlaması. Adını dahi duymadığım bir sürü mitolojik varlıkla ilgili çeşit çeşit bilgiler vermesi harikaydı.