Gökyüzü pırıl pırıldı. İçinde bembeyaz uçuşan yıldızlara göre karanlıktı ama yine de pırıl pırıldı; sanki orada muazzam bir ışığı örtmekte olan kadife bir perde vardı, sanki parıldayan yıldızlar sadece o perdedeki delikler ve yırtıklardı, o anlatılmaz aydınlık da oralardan sızıp öyle parlıyordu.
“Oradaki o kirli hayat içinde, insanın beynine sıkıştırdığı bir avuç bilgiyle herhangi birine hayatında bir parça nefes verebilmek, insanın tek mutluluğu…”
“Bu ateşli arazilerde mezar taşlarının bizdekinden üç kat hızlı çoğaldığını biliyordum, ama insan genç olunca ateşin ve ölümün her zaman başkalarına sıçrayacağını düşünürüz.”