Amok Koşucusu

Stefan Zweig
Amok Koşucusu, vicdanı ile gururu arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Doğu Hint Adaları’nda çalışan bir doktor kendisine gelen zengin ve kibirli bir kadının yardım talebini gururuna yenik düşerek geri çevirir. Bunun üzerine duyduğu vicdan azabıyla hatasını telafi etmenin yollarını ararken, içinde büyüyüp duran amansız pişmanlığının pençesine düşer ve önüne çıkan her şeyle birlikte en sonunda kendisini de yok edeceği bir koşu tutturur. İntihar duygusunun hâkim olduğu bu uzun öyküde Zweig, bir insanın en derin duygularını, ruhunun karanlık köşelerinde verdiği iç savaşı ve sonunda çaresiz yenilgisini yalın ve etkileyici anlatımıyla gözler önüne seriyor.
90 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1922
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

64 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
“Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum… Neden bu kadar çok Zweig kitabı okumaya başladım, bilmiyorum...” Stefan Zweig okuyanlar bilir, Zweig'in bir kitabını okuyan kişi artık iflah olmaz ve bütün kitaplarını okumaya başlar. Adeta bir Amok Koşucusu gibi... Peki Amok koşucusu nedir? Hemen cevaplayayım, bir tür çıldırma durumudur. Bu tabir, bugün dünyanın her yerinde benzer cinnet olaylarında faili tanımlamak için kullanılır. Kökeni bir çeşit intihar saldırısı geleneğine dayanır. Amok koşucusu sonuna kadar savaşır sonunda savaştığı şey uğruna ölür. Hem ülkemizde, hem de dünyanın pek çok yerinde, bir dizi insanı öldürüp ardından kendisini öldüren insanların haberlerini sürekli duyuyoruz/okuyoruz. İşte bunların hepsi birer amok koşucusu. Bu durumun aktörlerinden, şayet hayatta kalanlar varsa, ifadeleri de genelde şöyledir; “Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum…” İşte amok koşucusu da böyledir. Bir çıldırma haliyle harekete geçer. Kendisinin gücü kalmayacak ve artık düşüp ölecek hale gelene kadar karşısına çıkan her şeyi yok etme eğilimindedir. Esasen yazarımız Stefan Zweig da bir amok koşucusudur. Yaşamına intihar ederek son verdiğini düşünürsek, kısmen de olsa yazarın da bir amok koşucusu olduğunu söyleyebiliriz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
60 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
İlk okumaya başladığımda ne okuduğumu anladım desem yalan olur derken bir anda olayların içerisinde buldum kendimi. Kitap nedenini bilmediğimiz bir kaza ile başlıyor, kahramanımız olayları anlatmaya başlıyor. İnsanların birbiri ile muhabbetinden, gülüşmelerinden, mutluluklarından rahatsız olan kahramanımız huzuru gündüzleri uyuyarak, geceleri ise ayakta kalarak bulmaya çalışıyor. Bir gece huzuru tek başına bulduğunu sandığı bir zamanda yanan piponun çıkardığı ışık bulunduğu ortamda yalnız olmadığını öğrenmesine vesile oluyor. Kitabın kapağındaki Amok Koşucusu ismi; Malezyalı iyi yürekli sıradan birinin içkisini içip, duygusal olarak umursamaz ve monoton bir moda girdikten sonra bıçağını kaparak, hızla at gözlüğü takmış gibi hedefe kilitlenip dosdoğru koşmasından bahsediyor. Kahramanımız yalnızlığını başka biriyle paylaştığı gecelerde artık hikâyesini Amok Koşucusuna benzeterek anlatmaya başlıyor. Başarılı bir doktor olan kahramanımızın kibir ve egosuna yenilerek nasıl bu duruma düştüğünün hikâyesini anlatıyor. Kahramanımızın hikâyesinde kibri, nefreti, duygusallığı, aşkı ve sonunda yaşamış olduğu pişmanlığa tanıklık ediyoruz. Yaptıklarını takdir etmeyenler olabilir ama sonunda sözüne sadık biri olduğunu göstermiş olması kahraman üzerindeki olumsuz havayı dağıttı diyebilirim. İnce bir kitap, başlarda biraz sıkıcı gelse de ilerleyen sayfalarda hikayenin akışına kapılıp gidiyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim…
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
Belki de insan her şeyi içine atmaktan yoruluyor zamanla!
96 syf.
·
Puan vermedi
Ah
Stefan Zweig
Stefan Zweig
sen gene neler yazdın, bizi nerelere sürükledin. Film izler gibi canlandı gözümün önünde yazdıkların. Ne demek amok; hastalık cinnet hali. Amok hastalığına yakalanan kişi kendini kaybediyor. Bizler de bazen kendimizi kaybetmek istemez miyiz bilinmezlerin içinde. Aslında çoğumuz yaşadığımız birçok şeyi unutup bir amok koşucusuyuzdur belki de hayatta. Bir kasabada doktor olan adam karşısına çıkan bir kadının peşine takılır ve her şeyini geride bırakır. Doktorun tek amacı kadının son isteğini yerine getirmek... Ey aşk sen ne yaramaz çocuksun, kime nerede, ne zaman, ne yaptıracağım belli olmuyor. Kısa etkileyici güzel bir kitaptı ve en güzel öğretisi verilmiş olan bir sözün ne pahasına olursa olsun tutulması gerektiği. Hepimizin verilmiş olan sözlerimizi tutabilme cesaretini gösterebilmesi dileğiyle... Keyifli okumalar
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Venedik Yayınları · 2019124,4bin okunma
60 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Öykü adını, Malezya'da bir tür cinnet halini tarif etmek için kullanılan "amok" tabirinden alır. Basit ama akıcı bir kurguya sahiptir. Bir doktorun, mesleki hayatını bir tutkuya ve bir kadının sırrını saklamaya feda edişini çok güzel anlatmıştır. İyi okumalar dilerim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Çokça inceleme vardır bu kitap hakkında eminim, çokça okunması bu kitabın, ne güzel. Bense bir anda başladım ve bir anda bitti Amok Koşucusu. Bitti ama ilk okuduğumuz satırlar olan " 1912 yılının Mart ayında Napoli limanında, gazetelerin hakkında oldukça kapsamlı , ama hayali unsurlarla süslenmiş haberler yayımladıkları tuhaf bir kaza meydana geldi." cümlesinin altında yatan o hikaye ve hikayeyi biliyor olmanın verdiği duygu bambaşka bir kalıcıkta. Çünkü bu kitabın okuyucuları olarak biz; o pek de konforlu olmayan kamarada yolculuk eden , yolculuktan çok sonra tuhaf bir kaza hakkında geçiştirilmiş satırları okur okumaz, gazete sayfasının arkasından ay beyazlığında bir yüzün, parlak gözlüğüyle bir hayalet gibi bize baktığını hisseden o beyefendiyiz. Artık bizde kitaptaki sırrın bir parçasıyız ve merak ediyorum, acaba bu sırrı doktorumuz gibi saklayabilecek miyiz?
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
AMOK KOŞUCUSU - Dikkat spoiler içerebilir!
64 syf.
8/10 puan verdi
Amok Koşucusu Stefan Zweig'in benim için en değerli eseridir. Bu kitabı daha önce de sayısız kere okumama rağmen kafa dağıtmak için tekrar tekrar okurum. Tabi bunda sayfa sayısının da az olması bir etken. Amok hastalığı yanlış bilmiyorsam Malezya menşeili adamı deli gibi koşmaya iten bir hastalık. Gözünün döndüğünü kendisini amok kosucusuna benzeterek anlatan yazar harika iş çıkarmış. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
Bir Kaçışın Psikolojik Bedeli
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir adam, aniden kendini tamamen kaybeder ve her şeyi göze alarak kaçar. Bu kaçış, sadece bir fiziksel hareket değil, aynı zamanda derin bir psikolojik çöküşün ifadesidir. Bir tutku, bir utanç ve karmaşık bir ilişki, tüm dünyasını alt üst eder. Kendini kaybetmenin eşiğinde, toplumsal normlarla ve kendi içsel çatışmalarıyla savaşır. Her adımı, hem içsel bir cehennem hem de dışarıdaki gözlemcilerin dikkatle izlediği bir durum haline gelir. Kafasında dönen karmaşalar, fiziksel kaçışıyla birleşir ve bir amok koşusuna dönüşür. Bu kaçış, sadece dışsal tehlikelerden değil, aynı zamanda kişinin kendi karanlık düşüncelerinden de kaçışıdır. Sonuçta, kaçışın ne kadar acı verici ve yıkıcı olabileceğini gösterir; çünkü en büyük mücadele, insanın kendi içindeki karanlıkla olan savaşıdır.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
·
Puan vermedi
Stefan Zweig’in yazdığı çarpıcı bir kısa öyküdür. Kitap, yalnızlık, tutku ve psikolojik gerilim temalarını işler. Okuması da oldukça kolay ve hızlıydı. Bir saatte okunabilecek bir öykü. İnsanı sıkmayan ve devam etmesini sağlayan bir anlatımı var. Öykü, Hindistan’da yaşayan bir doktorun başından geçen olayları konu alır. Doktor, bir kadının yardıma ihtiyacı olduğu bir gece onunla tanışır. Kadın, toplumdan dışlanmaktan korktuğu için doktorun yardımlarını gizlice ister. Ancak doktor, kadına olan tutkusuna yenik düşer ve onu para karşılığında tedavi etmeyi reddeder. Kadın onun teklifini reddedip uzaklaştıktan sonra doktor pişmanlık içinde ona yardım etmek için her şeyi göze alır. Fakat kadını bulmak, aşırı ve delice bir takıntıya dönüşür; bu ruh hali Malayların “amok koşusu” diye adlandırdığı, ölümüne bir çılgınlık hâlini alır. Doktor, kadının peşine düşerken, kendi içsel yıkımına doğru hızla ilerler. Öykü, bu koşu sırasında doktorun içsel çatışmalarını ve psikolojik durumunu derinlemesine ele alır. Zweig, eserde karakterin insanlık dışı bir dürtüyle nasıl hareket ettiğini çarpıcı bir dille anlatır, okuyucuya insan ruhunun karmaşıklığını sunar. Keyifli okumalar..
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma
Amok Koşucusu
54 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Eserde arzusuna yenik düşen ve onun peşinden resmen saplantılaşmışçasına vazgeçmeden koşan bir doktorun bunu ‘amok’ olarak tabir ettiği hikaye anlatılıyor. Kendisi de bunun farkında olmasına rağmen yani sonunda cezasını çekeceğini bildiği halde saplantısında ısrarcı olan doktorumuz kendi sonunu kendi elleriyle getiriyor. Başta yaptığının hekimlik adına yanlış olduğunu düşünsem de sonunda kendi hayatından vazgeçmek pahasına sözünde durması bu düşüncemden beni vazgeçirdi. Sonucu üzse de hayat dersi niteliğinde, zaman zaman hatırlanıp tekrar okunabilecek bir kitap :)
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Karbon Kitaplar · 2018124,4bin okunma
Avrupa'nın Kibri ve Yerel Halkın Acısı
60 syf.
8/10 puan verdi
Stefan Zweig'in Amok Koşucusu, insan ruhunun en karanlık köşelerine cesurca dalan, sarsıcı ve unutulmaz bir eserdir. Hikaye, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun çöküşünün son yıllarında
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021124,4bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.