2017 senesinin Kasım ayında kitap-kırtasiyede bir süre çalışmıştım. O sırada "Satranç"kitabı dikkatimi çekti ve Stefan Zweig'la tanıştım. Daha sonra bir çok kitabını okuma şansım oldu." Amok koşucusu" kitabını okuduktan sonra Zweig'ın kullandığı cümleler, betimlemeler, hayata bakış açısı beni daha çok Zweig okumaya yöneltti.
Kitabın konusuna gelecek olursam: "Amok koşucusu" kitabı altı farklı kısa hikâyeden oluşuyor. Yazar bu hikâyelerde dram ve çökmüş hayatlardan bahsediyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi "Amok koşucusunda" da kişilik tahlillerine rastlamak mümkün. Ben bir çok Zweig kitabında olduğu gibi bu kitabı okurken de çok keyif aldım. Yalnız şunu belirtmekte fayda görüyorum ki; Zweig'ın anlatım tekniği herkesi sarmayabilir çünkü oldukça melankoli içerir.