Şuana kadar okuduğum en ama en iyi Zweig kitaplarından biriydi! Az önce kitabın son sayfasını okumuş oldum ve damarlarımda dolaşan o adlandıramadığım hissin esiriyim hala. Şakaklarım zonkluyor çünkü bu kitap beni öylesine hazırlıksız yakaladı ki. Bu kadar iyi olmasını beklemiyordum...
Size burda satırlarca yazabilirim üzerimde bıraktığı etkiyi.
Amok Koşucusu... etrafındaki hiçbir şeyi, hiç kimseyi görmeden hedefe odaklanan o saplantılı kişi. Ölümüne bağnaz o kişi. Sadece hedefe odaklanıp; sebepleri, amaçları, asıl hisleri ve kuralları... Her şeyi ama her şeyi, önüne çıkan her varlığı yok edecek ve sonrasında yok olacak o kişi.
Biraz düşününce.. biz de o koşuculardan sadece bir tanesiyiz. Günün birinde etrafımızda "amok! amok!" diye bağıracak insanları devireceğiz ve devrileceğiz. Açıkçası, insanın böyle bir deliliğe sürüklenmesini asla istemem. Umarım bunu yaşayanlardan olmayız.
İliklerime kadar hissettim tüm bunları ama birleştiremiyorum kelimeleri. Mazur görün bu kopuk incelemeyi.
Alın elinize ve başlayın lütfen. Bir saatte bir yazar bir okuru nasıl çıkılamayacak bir etki altına alır, işte kanıtı.
Hoşça kalın, kitaplarla kalın.. ★