" artık biliyordum, bunu hayat memat meselesi olduğunu ve neye mal olacağını. Fakat kadına ulaşabilmeme imkan yoktu. Bu fırtınalı, kaba Saba adamın yani benim, onun peşinden gitmem tabi ki kadını ürkütmüştü. İşte... Bir saniye! Bekleyin! Bu,birini öldürmeden uyarı gibiydi. Ben de kendi yok oluşuma doğru gittim. O bir hanımefendiydi! Bense bir Amok Koşucusu!"
Napoli limanında ki bir kazayla başlayan bir öykü...
Bir gemide iki adamın sohbetinden,bir doktorun yıllardır neden bu gemiden kaldığının hikâyesini anlatmasıyla başladı. Bir doktor olan bu adam bir kibirli, asil bir kadının ona gebeliğini sonlandırmak için yanına gelmesiyle başladı, kadın herkesten farklıydı, tam bir hanımefendi gibiydi asla doktora yalvararak gebeliğimi sonlandırın demedi, asilce,korkmadan, suçlu değilmişcesine istedi. Doktora eve gelip bu işi gerçekleştirmesini söyledi ve yüklü miktarda para teklif etti, ama kabul etmeyen doktor kanadının ona yalvarmasını istemişti çünkü her gelen hastası bunu yapıyordu, kadın bunu yapmadı çünkü o bir hanımefendiydi...
Harika bir kitaptı, olayın içinde gibiydim son sayfasına kadar akıcığı harikaydı.