An(arşi) ve Şizoanaliz

Rolando Perez
''Gece gökyüzünde bir yıldız gibi dans etmenin ne olduğunu unuttuk. Belki de onu hiç denemedik; bu mümkün olabilir mi?''
''Arzu devrim -istemez- çünkü zaten istemsizcesine istediğini istemek yoluyla kendinde devrimcidir.''
''Naomi Goldenberg'in söylediği gibi, Oedipus bir hapishanedir. Kadının ya da erkeğin özü olmadığı gibi aklın, ilişkilerin, cinselliğin vb. evrensel bir yapısı yoktur.''
''Freud'un nevroz fabrikasının ekonomisini yıkmak istiyoruz. Modern Zamanlar'daki Chaplin gibi, elimizde tuttuğumuz İngiliz anahtarlarını kullanmak istiyoruz. Niyetimiz kadının arzu akışlarını serbest bırakmak, çünkü faşizmden bıktık artık.''
''... ancak sömürgeleştirmekten vazgeçtiğimiz ve insan ilişkilerinin sınırında yaşadığımız zaman başkaldırabiliriz.''
''İnsan hastadır, çünkü kötü inşa edilmiştir.''
''Nietzsche'yi bir çeşit çılgın bireyselcilik öngörüyormuş gibi yorumlamıyoruz. Nietzsche -ben- dediğinde, kastettiği ben, rizomatik ve anarşik ilişkilerin -ben-idir. Başkalarına boyun eğdiren bir paranoyağın ya da faşistin -ben-i değildir.''
An(arşi) öğretilemez. O bir teori değildir. Bir yaşam biçimidir, dünyada olma biçimidir, bir tavırdır.
tartışmasız olan bir gerçek.
Toplanın oğlanlar ve kızlar. Hikaye zamanı. Şimdi dinleyin: Bir zamanlar antik Yunan'da Sofokles adında bir oyun yazarı vardı. Bu oyun yazarı Kral Oedipus (Oedipus Rex) adında bir oyun yazdı. Bundan 2000 yıl sonra buradan uzak bir diyarda, Viyana'da yaşayan Sigmund Freud adında Alman bir psikiyatrist vardı. Freud bu küçük hoş oyunu okudu ve aniden harikulade bir fikir geldi aklına. Kral Oedipus'a dayanan yeni bir cinsellik ve psikoloji kuramı yaratacaktı. Ve ona yıllara mal olmasına rağmen bunu yaptı. Ona "Oedipus Kompleksi" adını verdi. Peki sonunda ne oldu biliyor musunuz? Herkesi küçük bir Oedipus'a çevirdi. Ve o zamandan beri herkes alt üst hayatlar sürdü.
Artaud şöyle der: “ İnsan hastadır çünkü kötü inşa edilmiştir”
Naomi Goldenberg'in söylediği gibi, Oedipus bir “hapishanedir” .Kadın'ın -ya da Erkek'in- özü olmadığı gibi aklın , ilişkilerin, cinselliğin vb. evrensel bir yapısı yoktur.
Sayfa 121Kitabı okudu
güzel demişsin:)
Hiçbir zaman bundan daha fazlasına gerek yok. Marx'ı, Balcunin'i, Kropotkin'i ve diğerlerini unut: bir sürü sakallı adam . Ve gırtlağımıza kadar bu sakallı adamlarla doluyuz. Bu adamlar tarihe aitler ve yeterince tarihle uğraştık. Siktir et Tarih'i! Ölülerden yayılan pis kokulardan gına geldi! Bunun yerine göçebebilim istiyoruz. Hareket etmek, dans etmek, uçmak, yaşamak niyetindeyiz!
Kanunların bütün aptallığı ve keyfiliğinin, kurumların bütün ıstırabının, baskının ve eğitimin tüm sapkın aygıtının, kızgın demirlerin ve iğrenç prosedürlerin tek bir anlamı vardır: insanı üretmek, onu kendi teninde damgalamak, onu işbirliğine muktedir kılmak.
Nietzsche'yi bir çeşit çılgın bireyselcilik öngörüyormuş gibi yorumlamıyoruz. Nietzsche “Ben” dediğinde ve hatta Artaud “Ben” dediğinde konuştukları “Ben” , dile getirdikleri “ Ben” rizomatik ve an(arşik) ilişkilerin “ Ben”idir. Başkalarına boyun eğdiren bir paranoyağın ya da faşistin “ Ben”i değildir.
Resim