Ana
Maksim GorkiMost Liked Ana Reviews
You can find Most Liked Ana quotes, most liked Ana book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.4Out of 10
İşçi sınıfının yaşamak zorunda kaldığı zorlukların, açlığın, sefilliğin, özgürlükleri için susmayanların nasıl susmaya zorlandığının kanıt niteliğinde en güzel anlatımı. Okurken beni bi tık tüketmiş, süründürmüş olabilir okuması ağır, ama anlattıklarıyla da bir o kadar gerçek, yaşanmış ve hala yaşamaya devam eden bir eser. Evladı için çabalayan bir anne 'Ana' oğlu özgürlüğüne kavuşsun diye onun gittiği yollardan gitmeyi göze alan, gözü kara, korkusuz Nilovna..Kendi halinde bir annenin bir devrimciye dönüşmesini okumak hem çok ağır, hem çok gerçek hem çok harikaydı. Gorki'yi eleştirmek gibi olmasın ama kitabın sadece sonu beni pek tatmin etmedi, kafamda daha farklı bir son düşünmüştüm, bu son biraz havada kalmış sanki, biraz fazla hızlıya getirilmiş, geçiştirilmiş gibiydi.
Böyle bir kitabı okuyup bitirdiğim için huzurluyum
Sizler için söyleyebileceğim tek şey ise; okuyun
Rus Edebiyatı der susarım
Pavel ve annesi Palega gönlüme taht kuran iki karakter
Bu kitap ana yüreği,
Emekçi sınıf (esenler-ezilenler)
Ve mücadele ruhunu anlatıyo
Ölmeden okunması gerekenler listesinde yer almalı!!!
Dolu dolu 517 sayfa.
Hayatın her anında mücadele edilmesi gerektiğini anlatan, zorluklara karşı yılmadan usanmadan yaş farketmeksizin üstesinden gelmeye çalışan bir yığın insan. Kimler bunlar; her zaman ezilen taraf olan işçiler. Bir fabrika da başlayan direniş öyküsü. Başta da dediğim gibi dolu dolu bir kitap. İyi okumalar.
540 syf.
8/10 puan verdi
Ana - Maksim Gorki
Sorgulamadan yaşayan halk her zaman insanlık ve o toplum için gelişme ve çağdaşlaşma adına bir tehdit olmuştur. Kitapta da işte bu devinime ve tekdüzeliğe karşı çıkmaktadır. Sadece sisteme değil, sistem sonucunda haksızlıkları kabullenmiş İşçi sınıfındaki ezilmişlik ruhuna karşı bir başkaldırı aslında.
Bu kitaptan bitirip ayrılmak o kadar zordu ki. Her güzel şeyin bir sonu vardır demekten kendimi alamayacağım. Pelage yani ana kendini hakir gören - ya da kocası tarafından öyle olduğuna inandırılan- bir karakterdir. Hatta onu okurken onun dünyasına tanık olurken neler yapabildiğinizi gördüğünüzde çok şaşıracağınıza eminim. Oğlu Pavel idealist diyebileceğim biri, ideali için elinden geleni ardına koymayacak biri. Ve çevresi de onun gibi birçok genç ile doludur. Kendini geliştiren bu uğurda yol alan Pavel ve arkadaşları ile mücadele edecek, ananın yatağının yanında uyuyormuş gibi hissedecek yeri geldiğinde dar, Karanlık sokaklarda Şasenka ile kaçacak, nutuk esnasında kendinizi tutamayıp coşacaksınız, gazeteleri ana ile dağıtacaksınız, kim bilir belki o dayakların acısını sırtınızda hissedeceksiniz. Andrea nın öksürükleri olacaksınız. Bu yüzden zordu kitaptan kopmak adeta içindeymişim gibi olaylara tepki verdim. Yüreğim ağzıma geldi, sevinçten uçtum, "işte bu"dedim. Kitabı okuyup benim gibi hissetmenizi o kadar isterim ki... Pavel ve dostlarının, kanun önünde diyaloglarını -bana kalırsa düşüncelerinize şekil verecek güçte olan diyaloglarını- defalarca okudum. Bundan mahrum kalmamalısınız.
Herkese ana olmayı başarmış, kutsal ve evrensel kavramın yükünü üzerinde eğreti durmadan taşıyan Pavel'e, annelere bu kadar örnek olduğu için minnettarım.