Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ana
Maksim GorkiAna Yorumları ve İncelemeleri
Ana yorumları ve incelemelerini, Ana kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ana puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Son zamanlarda beni en çok etkileyen kitapların başını çekiyor. Maksim Gorki'nin bu eseri son sayfayı kapattıktan sonra bitmeyen kitaplardan. 1917 öncesi Rus Devrimini anlatan bu kitaptaki mükemmel betimlemeler ve gözlemler insanı şaşırtabiliyor. Özellikle Pavel karakterinin bulunduğu betimlemeler ve karakter tasvirlerinde kendinizi bulacağınızdan eminim. Ve okunması gereken bir kitap
Kitap Bolşevik Devrimi yıllarında geçiyor. Bunu bir Ana'nın gözünden anlatıyor da diyebiliriz. Hayatın ne kadar adaletsiz ve leş olduğunu, erkeklerin bundan nasıl etkilendiklerini ve bu boğucu durumu eşlerine nasıl yansıttıklarını anlatıyor. Fabrika işçisi erkeklerin eşlerine nasıl davrandıklarını, ben rahatsız olarak okudum ve devrimin kadınlara nasıl iyi gelmiş olabileceğinin hayalini kurdum. Bir sosyalizm ya da komünizm güzellemesi olarak eleştirmek doğru olmaz o dönem cidden böyleyse devrim de onun ilacı olmuştur diye düşünüyorum. Bu açıdan bakarsanız -özellikle komünizm ile pek geçinemeyen arkadaşlar- sizi bir betimleme dünyası bekliyor. Karşınızda bir kitaptan çok bir resim konulmuş gibi, her sayfa da bir olayın fotoğraf karesi gibi. Ama, bahsi geçen dönemle ilgili yeterince kitap okumuş arkadaşlar ki önceki yazdıklarım onlar için geçerli değil, bu kitabı okumazsa bence çok da fazla bir şey de kaybetmezler.
Yazarı ilk defa okuyorum.Uzunca bir zamandır da bakışıyoruz.Sonunda buluştuk ve cok dogru bir zamanda elime geçti diyebilirim.Okumam uzun sürdü,yaklaşık 15 gün gibi bir zamanda okudum.
Uzun sürmesinin nedeni sıkıcı olması değil tabiki.Benim yeteri kadar zaman ayıramam.Çok daha kısa sürede bitirilebilirdi.Çunku kitabı çoook begenerek okudum.Tek bir sayfasında dahi sıkılmadım.
Konusundan bahsetmem gerekirse işçi bir ailenin işçi çocuğu olan Pavel kendi içinde değişip dönümüştur.Pavel işçinin,çiftçinin,halkın hak,adelet,özgürlük arayışına giren genç yetişkin olmustur.Tüm bunları kendisiyle aynı düşüncede olan insanlarla bir araya gelerek yapmaya,dusunceleri davranıslara dönüştürmeye baslamiştir.
Birlikte olduğu insanlardan biri de sevgili annesidir.
Gorki kitapta ana demektedir.Kitabin baş kahramanı Pavel gibi gorunse de adindan da anlaşılacağı uzere Pavel in anasıdır.Pavel in dönüsümunden annesi de nasibini alır ve o da bir degisim dönüşüm yasar.
Anne ve oğulun birlikte özgürluk adelet,hak arayısını,neleri goze aldıklarını,neleri feda ettiklerini okuyoruz.
Kitapta işçılerinı,çiftcilerin,halkın hor gorulmesi,ezilmesi,hukuk,adalet eksikliği,ozgurlük arayışı ve bu ugurda yapilanlar cok net bir şekilde dile getiriliyor.
Ben bu kitabı beğendim ve bence herkesin de okuması gerektiğini düşünüyorum.
"Yeniden dirilen ruh öldürülemez"
Maksim Gorki'nin 1906 yılında sürgündeyken kaleme aldığı Ana, işçi sınıfının devrimci mücadelesini anlatan oldukça başarılı bir roman.
Ana, bu mücadelenin en önemli savunucusu. Asıl adı Pelageya olan "Ana" fabrika işçisi oğlunun özgürlükçü ve eşitlikçi fikirlerine destek olan ve sonuna kadar arkasında duran karakterimiz.
“İşçilerin yaşadığı dış mahallenin dumanı ve yağ kokusu içinde,fabrikanın düdüğü her gün böğürüp titreşirdi.Aşık suratlı,kasları hala yorgun insanlar ürkütülmüş hamam böcekleri gibi telaşla dışarı fırlarlardı kül rengi ufak evlerden...”
.
.
Bir asır önce yazılan romanın cümleleri dudaklarımın arasında fısıltıya dönüşürken kaç evin acısı benim rûhuma karıştı bilinmez...Bilinen şudur ki,sıcak evimde bu satırları yazarken,ahkam keserken ,gerçeklerin içinde ve bir o kadar da dışında yaşanan hayat tekmeliyor ruhları,yarı çıplak bedenleri.
.
.
Çarlık Rusyası’nın kanla bastırdığı 1905 devrimine adadığı ANA adlı romanı 1906’da yayımlanır. Toplumcu gerçekçi edebiyatın ilk örneği ve başyapıtı sayılır.
.
.
Umutsuzlukla ,karın tokluğuyla ya da açlıkla geçen günlerin, insanlık dışı çalışma koşullarının sonrasında tek yaptıkları günü unutmak için içtikleri içkiden sonra işverenlerine çıkaramadıkları sesleri kadınlardan,kızlarından çıkaran işçilerin önünde durabilen ve onları aydınlatmak için çabalayan yüreklerin romanı... Konu komşunun kendisine burun bükmesine, aklını başına topla, sana ve oğluna yazık olur demelerine gülüp geçen Ananın ; karşılıksız, hesapsız mücadeleye atılmasıdır.
Ana || Maksim Gorki
-- "Her zaman, her yerdeyiz biz, çalışmada en önde ama yaşamın en sonunda... Peki bizi düşünen kim? Bizim için iyi bir şeyler yapmak isteyen kim? Kim insan olarak görüyor bizi karşısında? Hiç kimse."
-- Maksim Gorki'nin sürgün yıllarında kaleme aldığı bu eseri toplumcu gerçekçilik akımının izlerini en iyi yansıtan
Ana
SPOİLER İÇERİR !
rus yazar maksim gorki'nin proleter işçi sınıfın sisteme karşı olan baş kaldırısını anlatan kült romanı.
alkolik bir kocadan sürekli dayak yiyip eziyet gören ana, kocasının ölümüyle oğluyla baş başa kalır ve oğlu da bu başı boşluktan ve asosyal hayatından dolayı kendini kitaplara verip onlar aracılığıyla yeni çevreler edinmeye başlar. gel zaman git zaman edindiği çevredeki sosyalist arkadaşları pavel vlasov ile annesinin evinde gizli saklı toplantılar yapmaya başlar.
ilk başlarda bu durum ana için ne kadar ters bir hal teşkil etse de zamanla pavel'in arkadaşlarına alışmaya ve onları kendi evlatlarıymış gibi görmeye başlar. içlerinde yanan devrim ateşi anaya da geçer.
işçilerin özel günü olan ve bayram havasında kutlamaya çalıştıkları büyük 1 mayısa kendilerini hazırlayan ve adamakıllı sahneye çıkıp savunduklarını halka arz etmeyi düşünen genç işçiler çalışmalarını yoğunlaştırırlar ama 1 mayıs günü işler ters gider ve lider konumdaki pavel ile birçok arkadaşı tutuklanır. bu noktadan sonra ipleri ana kendince ele almaya başlar ve devrimci proleter kesimin gizli saklı yürüttüğü işlerde her ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya başlar. tabi bu süreçte de içinde bulunduğu ekipten dolayı küçüklükten beri içinde var olan tanrı sevgisi ve ibadet alışkanlığını bırakmaya başlar.
su testisi su yolunda kırılır düsturundan dolayı anada yakayı ele verir ve sistemin pençesi onu da avlar.
akıcı bir dilde ilerleyen kapitalizm eleştirisi barındıran kitap ilk okuduğum gorki eseri oldu.
Kitap iscilerin köylülerin çara karsi bilinclenip örgütlenmesini anlatiyor.Anlatiyor anlatmasina da okuyucuyu etkileyecek sekilde degil. Ezilen kesimin duygulariyla ilgili daha derin tahliller bekliyodum ama bulamadim
Bana okumayi sevdiren bu yolculuğa çıkarken iyi ki onunla başlamışım dedirten ve bu gunku dusunce yapimin olusmasinda buyuk payi olan ve dahi tekrar okuyabileceğim muhtesem bir eser
416 syf.
9/10 puan verdi
Unutamadığım kitaplardan biri. Rus işçi sınıfını işleyen, bu hareket içinde oğlunun gelişimini izlerken kendide değişip dönüşen bir annenin müthiş anlatımı.