Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi Sözleri ve Alıntıları
Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi sözleri ve alıntılarını, Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi kitap alıntılarını, Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupa ortaçağında papazlar kadınların ruhu olup olmadığını tartışırlarmış. Kadın kafalı olur, ağzı laf yaparsa, cadıdır diye şüphe altına girer, cadı diye hüküm giyerse diri diri yakılırdı.
Matbaası olmayan bir toplumun bilim ve kültürde ileri adım atmakta ne denli zorlanacağı açıktır.
Sayfa 15
Namık Kemal
Daha önce vatan yalnızca insanın nereli olduğunu (memleketini) anlatırdı. Namık Kemal'le birlikte bu kavram kişinin uyruğu olduğu devletin bütün ülkesini kapsadığı gibi, duygusal bir anlam da yükleniyordu. Vatan, basit bir toprak parçası değil, sevilen, uğrunda fedakârlıklar yapılacak, hatta ölünecek bir topraktır.
Sayfa 30
Kalkınma Modeli Olarak Atatürkçülük
Türkiye'de bütünsel kalkınma modeli bir ölçüde ve maddi kalkınma modeline doğru bir kayma olmuştur. Böylece; yol, baraj ve fabrika yapımı büyük bir öncelik almış, TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL KALKINMA arka düzleme itilmişti.
Sayfa 227Kitabı okudu
Amasya Tamimi
Amasya Genelgesinde alınan kararlardan 6. Madde; Osmanlı hükümetini ve Mondros bırakışmasına yani İtilaf devletlerine karşı bir isyan maddesidir.
6. Madde : Hükümetin bir Askeri Birliği dağıtmaya da ulusal bir örgütü kapatma karşı kararına karşı gelinecek ve birlik komutanlıklarına yapacağı atamalar geçersiz sayılacak.
Sayfa 107Kitabı okudu
Atatürk iktisat siyaseti
Bu dönemde; yatırımlar mümkün olduğunca özkaynaklarımızla yapılmış, dış borç almamaya, alınırsa da sınırlı nicelikte olmasına özen gösterilmiştir.
Sayfa 205Kitabı okudu
Atatürk Dönemi Kalkınma Modeli
Kalkınma Modeli; Topyekün kalkınmayı ifade eder.
Buna göre; Batıdan makineleri, araçları, aletleri, fabrikaları almak yetmez. Zira bu aldığımız teknolojinin arkasında, Batı bilimi vardır. Onu da almazsak, aldığımız teknoloji iğreti ve köksüz olur. 
Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi
Sayfa 230Kitabı okudu
Saltanatın kaldırılması
Atatürk, bir siyaset ve zamanlama ustasıydı.
Büyük Taarruzla elde ettiği zaferle saltanatı kaldırırken;
- Cumhuriyetten hiç söz etmemesi
- Hilafetin gerekliliğini savunması
Nedenli ihtiyatlı ve hesaplı yürüdüğünü gösterir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Samsuna Çıkış
Atatürk Samsun'a çıktığının ertesi günü, (20 mayıs 1919) ayağının tozuyla (Damat) Feride İzmir işgalinin doğurduğu tepkileri dile getiren 4 cümlelik bir tel çekti. Bu 4 cümleden 3'ünde millet ve Ordu, birinde Devlet-Ordu deyimleri geçiyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
İngilizlerin telkini ile hükümet (Damat Ferit) Mustafa Kemal'in geri dönmesini emretti.
ancak Mustafa Kemal çeşitli "Müdafaa-i hukuk ve redd-i İlhak örgütlerinin kendisine ulusal mücadele hareketinin önderliğini önerdiklerini, kendisinin artık bu yola baş koyduğu bildirerek" geri dönmeyi reddetti.
Atatürk Böylece önderlik konusunda "ben varım" demiş oluyordu.
Sayfa 106Kitabı okudu
Burada hemen belirtmek gerekir ki, bizde bu çağ ayırımını benimseyenler 1453 Fatih'in Rönesans prensi kimliğini ve/ya da bu fethin İslamiyet, Türklük bakımından önemini vurgularlar. Bu yaklaşım doğru ve Osmanlı devletinin İstanbul'un fethiyle Beylikten İmparatorluğa diye özetlenebilecek çok kökten bir dönüşüm geçirmiş olduğu muhakkak olmakla birlikte, bunu Türkler bakımından bir çağ değişikliği olarak değerlendirebilir miyiz? Ben sanmıyorum. Batılılar 1453'ü çağ değişimi noktası olarak değerlendirirken Osmanlılara çok da olumlu sayılamayacak bir rol veriyorlar. Buna göre fetihle birlikte Istanbul'dan Italya'ya kaçan Bizanslı bilim adamlan orada Hümanizmi ve Rönesansı başlatmışlardır. Yani, bu görüşe göre, Osmanlılarınki bir tür 'iteleme' işlevinden ibarettir.
"Lozan'ın sigortası ve güvencesi Atatürk devrimidir."
Atatürk'ün emri şöyleydi: "Hatt-ı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz. Onun için küçük büyük her cüzütam ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüzütamın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüzütamlar, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur." 22 gün 22 gece süren bir savaşın sonunda Yunanlılar pes ettiler ve çekildiler. Ölünceye dek savaşma kararındaki Türk ordusunu, bütün üstünlüklerine rağmen alt edememişlerdi.
"Lozan'ı Sevr ile karşılaştırmak,sanırım her insaf sahibine birincisinin "zafer" mi,"hezimet" mi olduğu konusunda yeterli fikir verebilmelidir."
4. Karşıdevrim Döneminin birikimleri yüzünden Türkiye bugün çok ciddi tehlikelerle karşı karşıyadır. Hayallere kapılmayanlar bunu görüyorlar. Kanımca kurtuluşumuz, Atatürkçü yola dönerek gerçekleşecektir. Atatürk bizi Sevr'in ölümünden kurtarmış, 1919 ile 1950 arasında görkemli bir ilerleme sağlamıştır. Şimdi Atatürk yok, ama 90'lı yıllarda doğup gelişen Atatürkçülük ideolojisi ve akımı var. Bu çok değerli bir kazançtır.
Sayfa 256Kitabı okudu