Anadolu Mayası

Yalçın Koç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Ana dili “Türkçe” olup da, Grek-Latin-Kilise diyarına mahsus “fikriyatı”, bu diyara mahsus “ölçüler” ve “değerler” itibariyle “okuyarak”, Anadolu’ya “gömlek biçenler”in “fikri ahvali”, kısaca söylersek, “iki arada bir derede kalmışlık” şeklinde özetlenebilir. Bu halde bulunan “düşünce ehli”nin, herhangi bir coğrafya itibariyle, “yeni ufuklar tesis eden” ve “çığır açan” fikri ürünler” vermesi imkansızdır. Son birkaç yüzyıldaki “fikri ahvalimiz”, ne yazık ki bu düşünceyi doğrular niteliktedir.”
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
"Muhayyile,"aslı" bir "yeti"dir.
Sayfa 132
Reklam
(...) "Su molekülü" oluşturan "dış'sal bağlantı"yı temin eden, "elektriksel yük"tür. "Elektriksel yük", "su molekülü"nün "atomik bileşenleri"nde mevcuttur; "bileşen"ler, "zıt yükler" arasındaki "elektriksel çekim" yoluyla "biraraya" gelir ve "birbirine bağlanır".
Sayfa 107
Grek-Latin-Kilise diyarının dillerinde, "tefsir" e karşılık gelen sözcük, "hermeneutik" dir. Sözcük, Grekçe'de, "yorumlamak, tefsir etmek" anlamına gelen "hermeneuen" fiilinden gelir. "Hermeneuen" fiilinin, "Grek mutho-grafyası"ndaki "Hermes" "isminden" türediği kabul edilir. "Hermes", bu "mutho- grafya"ya göre, "Grek tanrıları"nın "sözlerini", "açık'layarak an'latan" bir "Grek tanrısı"dır.
Sayfa 201
“Analitik a posteriori" yöntemin kullandığı "kavramsal teşrih", teşrih edilerek "açılan"ın kendi cinsinden olan "ze­min"ini ortaya çıkartır; oysa, "zemin'in esası", yani "teşrih edilenin özü" bu yöntemle açığa çıkartılamaz.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.