Tarih Mitoloji ve Din

Anadolunun Kültürel Kökleri

Reşit Ergener

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Miladın ilk yıllarında Antakya
Kentin nüfusunun üç yüz bine ulaşmış olması, temizlik ve sağlıkla ilgili sorunlar yaratiyordu. Kanalizasyon sistemleri vardi ama bunlardan ancak az sayıdaki zenginler yararlanabiliyordu. Kanalizasyonların çogu açıkta akardı. Aileler çok katlı binalarda birer odada yaşıyorlardı. Bu binaların çoğu, kapalı borularda Ya da açıkta akan kanalizasyon sistemlerine bağlı degildi. Lazımlıkların fosseptik çukurlarına boşaltılması gerekiyordu. Pek çok aile bunu dahi yapmaz, lazımlıkları pencereden döküverirdi. Diğer Roma kentleri gibi Antakya da bu nedenle pis kokardi. Kentin kokusu çok uzaklardan duyulabilirdi. Hamamlar vardı ve bu hamamların ama Sayıları ve kapasiteleri sadece az sayıdaki seçkinin yararlanmasına yetecek kadardı.”
Üç Kağıtçı filmindeki Rıfkı Efendi
"Şamanlar ve rahipler işler iyi gitmediğinde bundan başkalarını sorumlu tutabilir, örneğin dogaüstü güçlerin keyfi davrandığını ya da gerekli duaların yapılmadığını veya doğaüstü güçlere sunulan sunuların yetersiz oldugunu ileri sürebilirler. Dolayısıyla büyücüden farklı olarak şaman, başarısız olsa da sorumluluğu başkasının üzerine atıp işini devam ettirebilir."
Reklam
Başlatıcı Kadın
"Çömlekçilik, dokuma gibi temel etkinlikleri kadınlar başlatmış, dolayısıyla tanrı da önce erkek değil dişi olarak algılanmıştı. Uygarlığı kadınlar başlatmıştı. Ancak sonra ne olmuşsa olmuş ve güç erkeklerin eline geçmişti."
"Yağmur Hıristiyanlar yüzünden yağmıyor," sözleri, dördüncü yüzyılın ortalarında Roma'da bir atasözüne dönüşmüştü. Roma döneminde hıristiyanların kıyıma uğraması, yönetimden çok, tabandan gelen baskı yüzündendir. Nasıl bugün doğal felaketlerin, örnegin depremlerin kısa etek giyenler ya da içki içenler yüzünden oluştuğuna inananlar varsa, o dönemde de türlü felaketlerin Hıristiyanların pagan tanrılara. sunu, adak ve kurban sunmamalarından kaynaklandığına yaygın olarak inanılıyordu.”
"Yahudilerin Kudüs'teki büyük tapınağı ilginç bir yer. Burası Yahudilerin bir tür merkez bankası gibiydi. IV. Seleucos'un Kudüs'teki büyük tapınakta biriken servete el koymak istemesi, büyük tepkiyle karşılandı. Çünkü bu servetin asıl sahipleri, tasarruflarını tapınağa emanet eden cemaat mensuplarıydı."
"Pek çok uygarlıkta savaş tanrısı dişidir. Roma'da Venüs, Yunan'da Athena, Hititlerde Sauska, Sümer'de Inanna savasla ilgilidir. Dört temel insan etkinliğini oluşturan tarım, savaş, barış ve alfabenin simgesel temsili pek çok uygarlıkta dişidir."
Reklam
Spontane Jenerasyon
"Eskiler, ölü boğaların arılara can verdiğine inanırdı. Örneğin M.Ö. 250 yıllarında yaşayan Karystoslu Antigonos söyle der: "Söylenceye göre, Mısır'ın bazı kesimlerinde, ölü boğaları sadece boynuzları toprağın üzerinde kalacak biçimde toprağa gömer ve sonra boynuzları testereyle keserseniz, kestiğiniz yerden arılar uçacaktır. Çünkü ölü boğa çürüyünce arıya dönüşür."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.