Anadolu'nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası : Sultan II Kılıç Arslan ve Karamıkbeli (Myriokefalon) Zaferi

Abdulhaluk M. Çay

Oldest Anadolu'nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası : Sultan II Kılıç Arslan ve Karamıkbeli (Myriokefalon) Zaferi Quotes

You can find Oldest Anadolu'nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası : Sultan II Kılıç Arslan ve Karamıkbeli (Myriokefalon) Zaferi quotes, oldest Anadolu'nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası : Sultan II Kılıç Arslan ve Karamıkbeli (Myriokefalon) Zaferi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Manuel zamanında Bizans ordusunun çoğunluğunu o zamana kadar görülmemiş şekilde ücretli askerler teşkil ediyordu. Bunlar iki bölümde mütalâa edilebilir : a) Yalnız bir sefer için hizmete alınanlar, b) Daimî olarak orduya girenler. Daimî olarak orduya girenler bilhassa Lombard, Frank, Ligor, Alaman, Kelt, Anglo-Sakson ve Türk süvarileriydi. Anglo-Saksonlar, İmparator'un özel muhafız alayını oluşturmaktaydı.
Sayfa 26 - Orkun YayıneviKitabı okudu
Ayrıca Manuel tarafından Batı, yâni Lâtin hayatına karşı duyulan ilgi Bizans'ın pek hayrına olmadı. Yabancılara fütursuzca açılan Bizans idarecileri onları en yüksek mevkilere tayin etmekte sakınca görmemişlerdi. Bu tâyinler o kadar büyük hoşnutsuzluk yaratmıştı ki, ilk fırsatta kanlı mücâdelelere sahne olacak bir ortam meydana geldi.
Sayfa 28 - Orkun YayıneviKitabı okudu
Reklam
Myriokefalon Savaşı Sebeplerinden Biri
Sultan II. Kılıç Arslan devrinde bilhassa Türk-Bizans sınırında, genellikle Eskişehir-Kütahya-Sandıklı bölgelerinde, sayıları yüzbinlere ulaşan Türkmen konar-göçerlerinin başına buyruk bir hayat sürdüklerini görmekteyiz. Selçuklu Devleti ile Bizans'ın aralarının açılmasının başlıca sebeplerinden birisi de bu Türkmenler'in Bizans arazisindeki faaliyetleri idi. Merkezi otoriteye bağlı olmayan Türkmenler çok kere kendiliklerinden Bizans arazisine akınlar yapmakta, ganimet almakta, düşman arazisini tahrip etmekte ve Türk sınırlarını Bizans aleyhine genişletmekteydiler. P. Wittek'in de belirttiği üzere, Türkmenler sınır boyunca görünüşte sâkin ve barışçı çobanlar olarak yerleşmişlerdi. Ancak fırsat buldukları zaman Bizans bölgelerine yaptıkları akınlarla yerli halka nefes aldırmıyorlardı. Bu durumda, bu akınları önlemekten âciz Bizans idaresi yerine, yerli hıristiyan halk Selçuklu Sultanı'na sığınmayı tercih ediyorlardı. Bilhassa Türkler'deki dinî hoşgörü yerli halkın Türk tâbiiyetine girmeşinde önemli rol oynamaktaydı. Bu şekildeki Bizans şehirleri savaş yapılmaksızın sessiz sadasız Bizans hâkimiyetinden Selçuklu hâkimiyetine geçmekte idi.
Sayfa 30 - Orkun YayıneviKitabı okudu
Selçuklular
Devletin iktisaden kalkınması Sultan II. Kılıç Arslan ile başlar. İlk defa Sultan II. Kılıç Arslan tarafından altın sikke kestirilmiştir. Bu sikkelerin bir tarafında "El-Sultan ül-muazzam" yazısı, diğer tarafında at üstünde sağa dönmüş vaziyette, elinde bir mızrak tutan bir süvari resmi vardır.
Sayfa 32 - Orkun YayıneviKitabı okudu
İmparator Manuel, Musul Atabeği Nureddin Mahmud Zengî'ye karşı koruyacağını vaad ettiği Antakya'ya girdikten sonra (12 Nisan 1159), bu şehirde 8 gün kaldı. Burada Nureddin Mahmud'a karşı Rum, Ermeni, Lâtin ittifakı sağlandı. Müttefik kuvvetler Nureddin Mahmud'a karşı harekete geçtiler. Şam üzerine yürüdüler. Nureddin Mahmud komutasındaki Türk-islâm kuvvetleri ise Haleb'in doğusunda toplanmıştı. Ancak İmparator Manuel kendisi için gerçek tehlike olarak gördüğü Sultan II. Kılıç Arslan'a karşı Nureddin Mahmud Zengî ile bir anlaşmaya varabilmek amacıydandı. Ayrıca Nureddin Mahmud'un ortadan kalkması Franklar'ın da Bizans desteğine ihtiyaç duymamaları sonucunu doğuracaktı. Çünkü bölgede Nureddin Mahmud Zengî'nin varlığı Franklar'ı her an rahatsız etmekte ve onların zaman zaman Bizans'tan yardım istemelerine sebep olmaktaydı. Bizans'ın doğudaki başarısının devamı ve Lâtinler üzerindeki egemenliği Nureddin Mahmud Zengî'nin güçlü kalmasıyla mümkün olabilecekti. Bu sebeplerden dolayı imparator Manuel, Nureddin'le anlaşma yolunu tercih etti. 1159 Mayıs ayının sonunda başlayan müzâkereler neticesinde Nureddin, daha önce esir aldığı Franklar'ı serbest bırakmayı da kabul etti. Böylece İmparator Manuel, Nureddin Mahmud ile anlaşarak bir taşla birkaç kuş vurmuş oldu.
Sayfa 49 - Orkun YayıneviKitabı okudu
Eskişehir (Doryleon)
Doryleon stratejik bir nokta idi. Buradan yollar Anadolu'ya bir yelpaze gibi açılmaktaydı. Çok eskiden beri önemli bir şehir olan Doryleon XI. yüzyılda Bizanslı asî general Melissenos tarafından tekrar geliştirilmiş, ancak istilâlar sonunda harap olmuştu. Otlaklarının bolluğu Türkmen aşiretlerini cezbeden en önemli husustu. İmparator Manuel, önce buradaki Türkmen aşiretlerini bölgeden uzaklaştırmakla işe başladı.
Sayfa 67 - Orkun YayıneviKitabı okudu
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.