Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Analitik Resim Çözümlemeleri

Leyla Varlık Şentürk

Analitik Resim Çözümlemeleri Sözleri ve Alıntıları

Analitik Resim Çözümlemeleri sözleri ve alıntılarını, Analitik Resim Çözümlemeleri kitap alıntılarını, Analitik Resim Çözümlemeleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanatçı ve Eseri
"Her eser, sanatçısı tarafından tasarlanmış kendi başına bir varlıktır. Sanatçının eserini yaratırken kullandığı temel öğe ve ilkeler aynı zamanda, o eserin biricik olmasını sağlayan bütünün de parçasıdır. Sanatçının tercihine bağlı olarak değişkenlik gösterebilen ve resmin analizinde göz önünde bulundurulan unsurlar ve oluşan durumlar, o eserin özünü oluşturduğu gibi aynı zamanda ona ait öznel durumu da ortaya koymaktadır. Bu nedenle her resim, kendi varoluşu içinde ele alınıp değerlendirilmelidir."
Ön Okuma: https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/analitik%20resim.pdf
Birey olabilmek ,hümanizm, sanat
Böylece insanın bireysel olarak ön plana çıkması ve toplumsal bilincin uyanması, hümanist düşünce sisteminin her alana yayılmasın da da etkili olmuştur. Sonuçta yeniçağ insanı da insanı da insanı ve insani değerleri her şeyden üstün tutan hümanist düşünce sistemini merkeze alan bir yapıyla sosyal yaşamda, bilim dünyasında ve sanatın tüm alanlarında, ortaçağın karanlık düşünce sisteminden uzaklaşarak bu dünya gerçeklerine yönelmiştir.
Reklam
Ön Rönesans (Geç Gotik)
Ortaçağın kapalı ve mistik dünya görüşünü yıkmaya çalışan yeni üslup arayışları, 14. yüzyılda geç gotik dönem sanatının şekillenmesinde etkili olmuştur. Geç gotik üslup, Kuzey İtalya’da doğacak olan Rönesans’ın habercisi olduğundan, Ön Rönesans olarak da adlandırılmaktadır. Resimlerin ortak konusu olan din, yerini korumuş ancak veriliş tarzında biçimsel değişimler görülmüştür. Bu biçimsel değişimler, hayal edilen dünya görüşünün bir yansıması olmanın ötesine geçerek gerçek dünyanın somut bir yansıması olarak şekillenmiştir. Bu dönem resimlerinde görülen en büyük değişim, gerçeğe mümkün olduğunca yaklaşma çabaları ve figürlerin belli bir oranda hacim kazanmasıdır. Özellikle figürleri saran giysiler ve kıvrımları, çizgisel anlatımın ötesine geçmiş, üzerinde bulunduğu figürün anatomisini hissettirebilen bir yapıya bürünerek belli bir hacim arayışı ile betimlenmiştir. İsa’nın yaşamını ve Hıristiyan inancın yüceliğini anlatan konular, resimsel mekânla birlik oluşturmaya başlamış, altın yaldızlı fon yerini mimari eleman ve doğa görünümlerine bırakmıştır.
Alıntı değil! Resimden anlayanlara .
Holbein, " Tüccar George Gisze' in Portresi Goya, "Güneş Şemsiyesi/Şemsiye Gainsbourg "Mavili Kadın Dünden beri bunları inceleiyorum.
Venedikli sanatçıların, manzarayı ve atmosferik etkileri resmin vazgeçilmez bir unsuru olarak kullanmış olmaları,kentin coğrafyasıyla yakindan ilgilidir.
Rokoko tarzı seviyorum. Tek başıma galeri gezeceğim günler...
Gösterişli malikaneler, peyzaj mimarisiyle bahçelere ve parklara olan ilginin yoğunluğu, opera, balo, tiyatro, konser gibi gece hayatının eğlenceli yönü ve sıradan bir günlük yaşam sahnesinde bile görünümlerde yoğun ve abartılı ancak içerikte son derece hafiflik duygusu veren anlatımlar, dönemin beğenileri ve yaşam tarzını ortaya koymuştur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Rokoko
Gösterişli ve süslü izlenimler veren rokoko dönemi resimlerinde, çoğunlukla asimetrik dengenin tercih edilmiş olması dikkat çeker. Asimetrik denge ve diyagonal yönler içerikteki hareketliliği, gösterişli izlenimleri daha da güçlendirmektedir. Hafiflik duygusu veren zarif ve oldukça kıvrımlı açık form kullanımı, küçük fırça vuruşları, çoğunlukla hoşa giden duygular uyan dıran sahneler ve konuyu daha da eğlenceli kılan renk ve ışık etkileriyle resimlerin genel yapısını belirlemiştir.
Maniyerizm
Rönesans’ın sosyal yaşama kazandırdığı bilimsel ve teknik arayışların getirmiş olduğu akılcı düşünce sistemine ve bu dünya gerçeklerini savunan yenilikçi tavrına da bir tepki olmuştur. Rönesans’ın akılcı ve bilimsel düşünce sistemi yerine ortaçağın Hıristiyan inanca olan bağlılığına ve maneviyatına geri dönüş, sanatsal anlatımlara da içe dönük bir yapı kazandırmıştır. Düşünce sistemindeki gerçeklik ve akılcılığı geri plana iten bu değişimler, hayal gücünün ön plana çıktığı mistik bir dönem başlatır.
Yüksek Rönesans
Bu dönem resimlerinde görülen figürler, genellikle kompozisyonların kuruluşlarında birlik ilke si göz önünde bulundurularak gruplar halinde, piramit şeklinde ya da anıtsal bir yapı sergileyen bütünler olarak yerleştirilir. Işık öğesi, resmin içinde birliğin kurulmasında derinlik ve hacim vermek için bütünleyici bir görev üstlenmiş; çizgi, ton, hacim ve renk öğeleri dengeli ve uyumlu bir yapı ortaya koyarken figürlerdeki ifade, içe dönük bir yapı kazanmıştır. Ayrıca bu resimlerdeki zaman kavramı, sonsuzluk ya da zaman dışılık izlenimi verdiğinden genellikle tanımsızdır.
Erken Rönesans
Bu dönemde gerçeği yansıtma kaygıları, sadece güzel olanla sınırlı kalmamış, iyiyi ve doğru olanı yansıtan eğitici bir yapıya da bürünmüş, güzellik anlayışı ise tutkuyla yüceltilmiş estetik beğeniden öte, doğadaki güzellik ve uyumunun ispatı olan insan vücudunun yüceltilmesiyle anlam bulmuştur.
Reklam
Neoklasikizm
Neoklasik üslup sanatçıları için önemli olan, çizgisel bir anlatım, pürüzsüz boya sürüşü ve kapalı form kullanımı ile birlikte renkler ve ışık etkileri bu anlayışa hizmet eder konuma gelerek amaç değil araç olarak kullanılmıştır
Rokoko
Barok resim sanatına bir tepki olarak doğan rokoko üslubu, kilisenin koruyuculuğundan ve kuralcılığından ayrı olarak şekillenmiş, hem o dönem aristokrasinin hem de burjuvazinin beğenilerine cevap vermiştir. Böylece resim sanatında ilk defa dine hizmet etmeyen yeni bir dönem başlamış, sanat kişilerin zevk ve beğenileriyle şekillenen ve mekânları süsleyen bir yapıya bürünmüştür.
15. Yüzyıl Flaman Okulu
Ülkenin coğrafi yapısı ve iklim koşullarının şekillendirdiği gün ışığının etkileri, resmin ışığının da belirleyicisi olmuştur. Bu sanatçıların yaşadığı topraklarda güneş ışığının daha dar açıyla ve daha uzun mesafede yeryüzüne ulaşması, gün ışığının yumuşak etkileriyle uzak mesafelerin bile kolaylıkla algılandığı derinlikli kompozisyonları keşfetmelerinde etkili olmuştur.
Ortaçağ
İnsan aklıyla pozitif düşünce sistemini yok sayan düşünce sistemi ve kilisenin koruyuculuğu altında varlık gösteren bu dönemde, resim sanatı sembolik, katı, net, iki boyutlu, çizgisel ve renkçi bir estetikle biçimlenmiştir. Derinlik kavramı hiçe sayılmış, mekân kavramı gelişmemiş, resim yüzeyinde figürler yan yana ve üst üste sıralanmış; resimlerin arka planı genellikle ideal bir uzam olarak altın yaldızla boyanmıştır. Böylece ortaçağ sanatının estetik değerleri, kilisenin önerdiği dinsel dayatmalarla biçimlenmiştir.
Platon, “sanat, fenomenler dünyasını yansıtır” görüşünü savunmuştur. Bu çerçeveden bakıldığında sanat, görünenlerin yansımasıdır ve sanatın birinci görevi görüneni olduğu gibi yansıtmaktır; ki bu da görünen gerçekliği vermektedir. Böylece sanat, doğanın bir yansıması olarak şekillenmiştir.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.