Analiz: Bir MİT Mensubunun Anıları

Mehmet Eymür

Quotes

See All
Bizi sivil pantolonlarımızdan tanımışlar. “Sam Amcanın uşakları”, “Faşist MİT'çiler” gibi sözlerle bizleri kızdırmaya çalışıyorlardı. Aramızda 150-200 metre kadar mesafe vardı. Biz de onlara cevap veriyorduk. Erlere ise dokunaklı sözlerle tesir etmeye çalışıyor, faşist subayların emriyle hareket etmemelerini telkin ediyorlardı.
Sayfa 82 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
Kızıldere muhtarı Emrullah Aslan (1927-2016)
Bu arada komutanlar, bir teğmen ile bir astsubayı, köyün muhtarını almak üzere muhtarın evine yolladılar. Bir süre sonra teğmen nefes nefese geldi. Muhtarın kapısını çaldıklarında muhtar kapıyı açarak gizlice ellerine bir kağıt sıkıştırmıştı. Kağıtta evde 13 kişinin olduğu yazılı idi. Birliğin bir kısmı ağıllar civarında bırakıldı ve asker hemen muhtarın evini sarmaya başladı. Evin bir tarafı yamaca yaslanmış, kapısı da yandaydı. Hava aydınlanmıştı. Altta taştan yapılmış bir ahır kısmı, giriş kapısının aksi istikametinde ise samanlık vardı. Mahir Çayan ve Ömer Ayna'nın pencereden dışarı baktıklarını gördük.
Sayfa 82 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
Reklam
İstihbaratta sadece emir vermekle çok az şey elde edilebilir. Hele tamamen askeri yöntemlerin kullanılması hiç de uygun değildir. Bir istihbarat servisinin başı,personelini,güçlü kişiliği,dehası,tecrübesi ve kişisel yetenekleriyle etkileyebilir. Servis şefinin hem kendisi hem de yardımcısı için tek bir kural vardır: Emrine tevdi edilen teşkilatı, kendisinin şahsen yaratacağı güvene bağlı olarak yönetebilmektir.
Sayfa 54
Muhtar Emrullah Arslan Ölmeye Yakın Bile Ben Yapmadım Diyordu
Bir süre sonra “Faşist Yönetimin Temsilcisi muhtarı ve ailesini serbest bırakıyoruz” diyerek muhtarı ve ailesini serbest bıraktılar. Faşist muhtar ilk önce kendilerine yardımcı olmuş evinde barındırmış, sonra askeri görüp sıkışınca ihbarda bulunup kendini kurtarmak istemişti. Bundan Çayanların hiçbir zaman haberi olmadı.
Sayfa 83 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
Ertuğrul Kürkçü MİT Ajanı Değildi
Yüzbaşı İlyas Aydın'ın da Kızıldere'ye geldiğini ve baskından önce oradan ayrıldığını öğrenmiştik. Sonradan Ertuğrul Kürkçü ve İlyas Aydın'ın MİT Ajanı olduğu iddiaları yayılmaya başladı. Her ikisinin de MİT'le bir alakası olmadığını biliyorum. Ancak İlyas Aydın, benim için de bir şüphedir. MİT değil ama herhangi başka bir kurumun THKP-C İçindeki ajanı olabilirdi.
Sayfa 84 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
Tokat> Almus>Ataköy (Kızıldere)
Çelik yelekler gelmiş bazı subaylar hazırlanmıştı. Evin çatısından ve muhtelif yerlerden binaya girildi. Hiç mukavemet olmadı. Bir müddet sonra çelik yelekliler kapıdan dışarıya çıktı. Eve gittik. Manzara korkunçtu. Birçoğu ellerinde patlayan el bombaları ile parçalanmıştı. Saffet Alp henüz yaşıyordu. Ancak el bombası karnını parçalamış ve organları dışarı çıkmıştı. Birkaç dakika sonra öldü. Koridor ceset doluydu. Hepsi de başlarından vurularak öldürülmüşlerdi. Ölenlerin bir kısmı teşhis edildi. Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy ve Saffet Alp ise ölmüşlerdi. Bu sırada Hiram Bey de aynı haberi Erenköy'de Ziya Yılmaz'la birlikte dinliyordu. Haberi duyan o ters Ziya Yılmaz birden çökmüş.... Hiram Bey'e her şeyi anlatmaya başlamıştı.
Sayfa 84 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
Reklam
Mesleki tecrübemiz ve hislerimiz Öğretmen H.G.'nin daha çok şey bildiğini fakat konuşmadığını söylüyordu. Gece yarısından sonra onu tekrar sorguya alıp, detaylı sorgulamaya başladık. Geriye doğru dönerek günlerini nasıl geçirdiğini teferruatlı olarak anlattırmaya başladık. H.G. sıkışmaya başlamıştı. Sabah olduğunda istediklerimizi öğrenmiştik. Bize bilgi vermiş olmaktan korkuyor, biz ise yanlış yönlendirilmiş olmaktan endişe ediyorduk.
Sayfa 79 - 1. baskı - Ağustos 1991 - Milliyet Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.