İspanya'da ölüm bir dost gibidir, bir yoldaş gibidir, tarlada yada fabrikada tanıdığımız bir işçi gibidir. Geldiğinde onun yüzünden büyük olaylar çıkarılmaz. Dostlar sevilir ama onlara musallat olunmaz. Onlar istediklerinde gelirler, istediklerinde giderler.
Bu roman bir defadan fazla yazıldı, birçok kişi tarafından, yalnız kitabın sonunda adları olanlarca değil. Okur da onlardan birisi, öyküyü anlatan son kişidir. "Hiçbir yazar, bu öyküyü yazmaya cesaret edemezdi."
"Yalan" bile içinde doğrunun bir uğrağını barındırır ve elimizde kuşkuya yer vermeyecek doğrulukta olgular bulunsa bile -hani bir an için salt hakikatin (doğrunun) bulunabileceğini var saysak bile- bu hiçbir şey ifade etmez.
İdeolojik olarak bakıldığında bireycilerden başka her şeydi onlar. Örgütlenmenin gerekliliğine inanırlardı. Ama tek tek bireyleri, kitleleri harekete geçirecek gerekli birer motor olarak görürlerdi. Kitlelerin harekete geçmesini beklemezlerdi, kitlelere bazı talepler de yönetmezlerdi; tam tersine onlar kitlelere bir şey vermek ve söylemek isterlerdi.