Anarşist Ahlak

Pyotr Kropotkin

Anarşist Ahlak Posts

You can find Anarşist Ahlak books, Anarşist Ahlak quotes and quotes, Anarşist Ahlak authors, Anarşist Ahlak reviews and reviews on 1000Kitap.
Güçlü ol! Duygusal ve entelektüel enerjiyle dolup taş, o zaman zekanı, sevgini, eylem gücünü başkalarına aktarabilirsin! İşte, Doğu'ya özgü çileciliğin ikiyüzlülüğünden sıyrılmış ahlak öğretisi tümüyle bundan ibarettir.
Kendimizi anarşist ilan ederek, başkalarına,onların bize davranmasını istemediğimiz biçimde davranmayı reddettiğimizi; içimizden bazılarının güçlerini, kurnazlıklarını ya da yeteneklerini, bizi de huzursuz edecek biçimde kullanmalarına olanak tanıyan eşitsizliğe hoşgörü göstermeyeceğimizi de önceden ilan etmiş oluyoruz. Bir bütün olarak -hakkaniyetin eşanlamlısı olan- eşitlik, anarşinin kendisidir. Başkalarının saflığından yararlanma hakkını kendinde gören Beyaz Kemik'in canı cehenneme! Böyle bir hak istemiyoruz; gereksinimler listesinden bu hakkı silip atacağız. Yalnızca Yasa, Din ve Otorite'nin bu soyut teslisine karşı savaş açmakla kalmıyor, anarşist olarak, bu teslisin yüreklerimize boşalttığı tüm bu aldatmaca, hile, sömürü, ahlak bozukluğu ve kötülük yığınına -tek kelimeyle eşitsizliğe- karşı da savaş açıyoruz. Onların davranış tarzına, düşünce tarzına savaş açıyoruz. Yönetilen, aldatılan, sömürülen, fahişeliğe itilen, vb. kişiler her şeyden önce eşitlik duygumuzu yaralar. Artık ne fahişe, ne sömürülen, ne aldatılan, ne de yönetilen İnsanların olmamasını Eşitlik adına istiyoruz.
Reklam
Şimdi, ilk hayvan örneklerinin yeryüzünde ortaya çıkışını izleyen milyonlarca yıldan beri işleyen bu dayanışma duygusunu düşünelim. Bu duygunun nasıl yavaş yavaş alışkanlık haline geldiğini ve en basit mikroskobik organizmadan, onun soyundan türeyenlere -böceklere, sürüngenlere, memelilere ve insana- kadar kalıtım yoluyla nasıl aktarıldığını düşünürsek; hayvan için besin ya da sindirim organı kadar gerekli olan ahlak duygusunun kökeni anlaşılacaktır.
Adamın birinin bir çocuğu dövdüğünü görüyorsunuz. Dövülen çocuğun acı çektiğini biliyorsunuz. Hayal gücünüz ona verilen acıyı size hissettirir ya da ağlamaları, acı çeken küçük yüzü size bunu anlatır. Ve eğer bir korkak değilseniz, çocuğu döven adamın üzerine atlar ve o kaba herifin elinden çocuğu kurtarırsınız. Bu örnek, tek başına, hemen hemen tüm ahlaki duyguları açıklar. Hayal gücünüz ne kadar güçlüyse, acı çektirilen bir varlığın hissettiklerini o kadar iyi hayal edebilirsiniz ve ahlak duygunuz da daha yoğun, daha yüksek nitelikli olur.
Hristiyanlar, "Sana yapılmasını istemediğini başkalarına yapma," diyorlar ve ekliyorlardı: ''Yoksa cehennemi boylarsın!" Bütün bir hayvanlar aleminin gözlemlenmesinden çıkarılan ve yukarıdaki anlayıştan çok daha üstün olan ahlak anlayışı şöyle özetlenebilir: "Aynı koşullarda sana yapılmasını istediğin şeyi sen de başkalarına yap!"
iyi ya da kötü kavramı, kazanılan zeka ya da bilgi düzeyine göre değişir. Bu kavramda değişmez bir şey yoktur.
Reklam
Karınca, kuş, köstebek ve yaban Çukçe, ne Kant'ı, ne Aziz Pederleri, ne de Musa'yı okumuştur. Ama bununla birlikte hepsi aynı iyi ve kötü kavramlarına sahiptir. Bu düşüncenin özünde ne olduğu üzerinde bir an düşünürseniz, karıncalarda, köstebeklerde, Hıristiyan ahlakçılarda ya da ateistlerde iyi diye adlandırılan şeyin soyun korunması için gereken olduğunu hemen görürsünüz ve kötü olarak adlandırılan ise, soya zararlı olandır. İyi olan, Bentham ve Mill'in dediği gibi, birey için değil, tüm ırk için güzel ve iyi olandır.
Eşsiz bir karınca gözlemcisi olan Forel, midesini balla bir güzel doldurmuş bir karınca, başka aç karıncalara rastladığında, onların tok karıncadan hemen yiyecek istediklerini, bir yığın gözlem ve olgu sonucunda kanıtladı. Ve bu küçük böcekler arasında, karnını doyurmuş bir karıncanın, aç dostları da karınlarını doyursun diye, yediği balı çıkarması bir görevdir. Karıncalara sorun, kendi payını aldıktan sonra, aynı yuvadaki diğer karıncaları beslemeyi reddetmek doğru bir davranış olur mu? Anlaşılmaması olanaksız davranışlarla size bunun çok kötü bir şey olacağını söyleyeceklerdir. Böylesine bencil bir karıncaya, diğer türlerdeki düşmanlara davranıldığından daha sert davranılır. Bu olay, iki farklı tür arasındaki bir kavga sırasında meydana gelse, kavga bırakılıp bu bencile karşı saldırıya geçilir. Bu olgu, kuşkuya hiç yer bırakmayan deneylerle kanıtlanmıştır.
..toplu halde yaşayan hayvanların da tamamen insan gibi, iyi ile kötü arasında ayrım yapmayı bildiği şeklindeki bu basit ve çarpıcı gerçeği, ne ilahiyatçılar ne de metafizikçi filozoflar incelediler. Dahası, hayvanların iyi ve kötü kavramları insanınkiyle kesinlikle aynı türdendir. Hatta her ayrı sınıfın -balıkların, böceklerin, kuşların, memelilerin en gelişmiş temsilcilerinde bu kavramlar aynıdır.
Katı yürekli şu hayvanın -insanın- yaktığı bir karınca yuvasının alevlerine binlerce karınca kendini atıp larvalarını kurtarmak için yüzlercesi öldüğünde, yine bir gereksinime, yavruları kurtarma gereksinimine boyun eğerler. Hiçbir burjuvanın çocuklarını büyütürken göstermediği titizlikle büyüttükleri bu larvaları kurtarma zevki için her şeyi göze alırlar.
1,000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.