DİPÇE :
Kendisini hakiki anarşist addeden bir tüccarın burjuvaziye bakış açısını mizahi fakat derinlikli bir üslupla işleyen yazar, 192O'li yıllardan günümüze dokunmayı başardığı bu eserde, her dönem geçerliğini koruyan eşitlik, özgürlük ve maddiyat kavramlarının birey ve toplum üzerindeki yansılarına farklı açılardan bakar.
Her toplumda amansızca var olan burjuva kesiminin riyakarlığına, paranın ve erkin tartışmasız cezbediciliğine; bu düzene başkaldıran anarşist yaklaşımın ise diğer kalede farklı preslerle boy verdiğine, örgütlenme sisteminin içinde hep başka tahakkümlerin hüküm süreceğine, bu güç ve liderlik döngüsünün yıkıcı üstünlüğünden kurtuluş olmadığına Sokratik yöntemle açıklık getiren ve bir yere kadar okuru da ikna ederek ilerleyen metinde yazar; sonlara doğru yarattığı paradoksla ,asıl vuruşunu yapar. Anarşist bankerin kendi bilmişliği içinde çöküşünü izletir.
Memur olarak çalışan İngilizce ve Fransızca mektuplar yazarak geçimini sağlayan Pessa'nın sürüden ayrılan bir anarşistin burjuva yolundaki serüvenini, retorik sorularla mizahsal ve tahripkar bir anlatı metnine dönüştürmesi çok da şaşırtıcı değildir.
Okuma keyfi veren, düşündüren, kısa ve güçlü bu eseri öneririm.
Esen kalın.