Anarşist Banker

Fernando Pessoa

Anarşist Banker Posts

You can find Anarşist Banker books, Anarşist Banker quotes and quotes, Anarşist Banker authors, Anarşist Banker reviews and reviews on 1000Kitap.
Hangi yöntemi uyguladığıma hiç aldırmadım – itiraf ediyorum, sevgili dostum, hiç aldırış etmedim, nasıl denk geldiyse öyle yaptım: istifçilik, vurgunculuk, haksız rekabet. Ne yani? Hem ahlaka hem doğaya ters toplumsal kurgularla mücadele ederken bir de yöntemle mi uğraşacaktım? Özgürlük uğruna ter döküp tiranlıkla mücadele ederken bir de hangi silahları kullanacağıma mı dikkat edecektim? Bomba atıp ateş eden aptal anarşist, bu yaptığının öldürmek olduğunu gayet iyi bilir, keza savunduğu öğretilerin ölüm cezasına karşı çıktığını da. Ahlaksızlığa saldırırken suç işler, çünkü ahlaksızlığı yok etmek için suç işlemenin meşru olduğunu zanneder. Eylem yöntemi aptalcadır; çünkü önceden de belirttiğim gibi, bu yöntemi anarşist yöntem olarak benimsemek hem yanlıştır hem de zararlı; ahlaki açıdan bakıldığında ise eylem yöntemi akıllıcadır. Benim izlediğim yöntem doğruydu, bir anarşist olarak, zenginleşmek için her yola başvurmuştum, üstelik nizami biçimde. Günümüzdeyse pratik ve aklı başında bir anarşistin kısıtlı hayalini artık gerçekleştirmiş bulunuyorum. Özgürüm. Canımın istediğini, elbette imkanlar dahilinde, yapıyorum. Eskiden anarşizm için sloganım özgürlüktü; şimdiyse özgürlüğe sahibim, kusursuzluktan uzak toplumumuzda sahip olmanın şimdilik mümkün olduğu özgürlüğe. Toplumsal kurgularla mücadele etmek istedim, ettim de; dahası, onları yendim.
Sayfa 46
Kesin olan bir şey var: Emelim özgürlükken ulaştığım özgürlük, gücümün yettiği özgürlüktür. Dikkatinizi çekerim: Yürüttüğüm mantık, bu anarşist yöntemi yegane doğru yol ilan etmesinin yanında, her türlü anarşist yönteme karşı çıkan mantıksal zorlukları otomatik olarak çözmesiyle de doğruluğunu pekiştiriyor.
Sayfa 45
Reklam
Özgürlük istiyorlardı, yeter ki başkaları tarafından hazırlayıp kendilerine sunulsun, kralların dağıttığı payeler gibi bahşediliversin! Hemen hepsi böyle tiplerdi, bir sürü dalkavuk!
Sayfa 38
Demek ki kesin olan bir şey var. Günümüz toplumsal durumunda bir grup insanın, ne kadar iyi niyetli olsalar, toplumsal kurgulara karşı mücadele etmeye ve özgürlük uğruna emek vermeye ne kadar hevesli olsalar da, beraber çalışırken aralarında tiranlığın ortaya çıkmaması, yeni bir tiranlık yaratmamaları, bununla toplumsal kurguları desteklememeleri, teoride arzuladıklarını pratikte yok etmemeleri, yaygınlaştırmak istedikleri ideali istemsizce yıpratıp engellememeleri mümkün değildir. Ne yapmalı peki? Gayet basit. Hepimiz aynı amaç için emek vermeli, ama bunu birbirimizden ayrı yapmalıyız. (...) Hepimiz aynı anarşist amaç için emek vermeli, esas gayemiz uğruna, gerek toplumsal kurguları yıkmak gerekse geleceğin özgür toplumunu yaratmak için her birimiz elimizden geldiğince katkıda bulunmalıyız; ayrı ayrı emek verirsek yeni bir tiranlık yaratmamız hiçbir şekilde mümkün olmaz, çünkü kimse başkasına etki edemez, dolayısıyla kimse üstünde egemenlik kuramaz, özgürlüklerini kısıtlayamaz, yardım bahanesiyle askıya alamaz.
Sayfa 36
"Tuhaf, değil mi? Bir o kadar tuhaf bazı ikincil noktalar da mevcut. Örneğin, yardım tiranlığı." "Nasıl?" "Yardım tiranlığı. Aramızdan bazıları, öbürlerine emir vermek ve dayatmalarda bulunmak yerine, tam tersi, onlara canla başla yardım ediyorlardı. Tiranlığın zıddı gibi duruyor, değil mi? Oysa aynı şey. Tiranlığın başka bir hali. Aynı şekilde anarşist ilkelere ters." "Yok artık! Niye ki?" "Birine yardım etmek, sevgili dostum, o kişiyi aciz görmek demektir; şayet bu kişi aciz değilse, onu o hale düşürmek ya da öyle görmek hem tiranlıktır hem de küçümseme. İnsan bir yandan başkasının özgürlüğünü kısıtlarken öbür yandan, bilinçsizce de olsa, başkasının küçümsenebilir ve değersiz olduğu ya da özgürlüğe layık olmadığı ilkesinden yola çıkar."
Sayfa 32
Asıl kötülük, hatta yegane kötülük, toplumsal gelenekler ve kurgulardır; doğal hakikatlerin üstüne çökerler aileden paraya, dinden devlete her şeyin üstüne. İnsan erkek ya da kadın olarak doğar – demek istediğim, yetişkinken erkek mi kadın mı olacağı doğduğu anda bellidir, oysa evlenecek mi, zengin mi fakir mi olacak, Katolik mi Protestan mı, Portekizli mi İngiliz mi, doğduğu anda belli değildir. Bütün bunlar toplumsal kurgulardan ibarettir. Peki bu toplumsal kurgular niye kötüdür? Tam da kurgu oldukları, doğal olmadıkları için. Para da devlet de, aile kurumu da dinler de birbirinden kötüdür. Bunlardan başka kurgular ortaya çıksaydı onların da kötü olması kaçınılmazdı, çünkü onlar da özünde kurgu olacak, doğal gerçeklerin üstüne çökecekti. Bütünüyle, saf anarşist olmayan her sistem de birer kurgudur. Bütün arzumuzu, gayretimizi, zekamızı kullanarak bir toplumsal kurgunun yerine bir başkasını nakletmek, ya da nakletmeye katkıda bulunmak abestir, hatta suç teşkil eder, çünkü her şeyi olduğu gibi bırakmak amacıyla toplumsal kargaşa yaratmak anlamına gelir. İnsanın doğasını ezen ve bastıran toplumsal kurguları adaletsiz buluyorsak, gayretimizi hepsini yok etmek için kullanabilecekken niye yerlerine başka kurgular koymaya harcayalım ki?
Sayfa 15
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.