Anarşizm Nedir?

Tayfun Gönül

Öne Çıkan Anarşizm Nedir? Gönderileri

Öne Çıkan Anarşizm Nedir? kitaplarını, öne çıkan Anarşizm Nedir? sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Anarşizm Nedir? yazarlarını, öne çıkan Anarşizm Nedir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Terörist anarşistler bile şiddeti yüceltmezler. Emile Henry’nin mahkemede kendisine “ellerin kan içinde” diyen hakime verdiği cevap ilginçtir. “Hayır, ellerim temiz” demez; “Aynen sizin cüppeniz gibi” diye cevaplar. Yapılan iş ayna tutmaktır.
Gerçekten de bireyi merkeze almayan bir özgürlük tanımı yapılamaz. Ancak Stirner, bireyi mutlaklaştırırken anarşizmin başına hâlâ büyük bir bela olan nihilizmle köprüleri de oluşturuyordu. İnsanın özünün iyi olduğuna dair bütün aydınlanmacı düşünürlerle birlikte Stirner’in de sahip olduğu güven, ona toplumun ortadan kalktığı koşullarda ortaya bir kargaşa değil de uyum çıkacağını düşündürtüyordu. Nihilizm için kargaşa ya da uyum hiç fark etmez. Nihilizm bireyin mutlaklaştırılmasıdır.
Reklam
“Modern Bilim ve Anarşizm” adlı kitabında Kropotkin anarşizmin kökenlerine ilişkin görüşlerini şöyle temellendiriyor: “İnsan topluluklarının içinde bütün zamanlarda birbiriyle çatışan iki düşünce akımı ve hareket tarzı vardır. Bir tarafta kabile geleneklerinde, köy cemaatlerinde, ortaçağ loncalarında ve aslında kanunlarla değil, kitlelerin yaratıcı ruhuyla gelişen ve çalışan bütün kuramlarda örneklenen ‘karşılıklı yardımlaşma’ eğilimi; öte yanda ‘müneccimler, şamanlar, büyücüler, yağmuryağdırıcıları, kahinler ve rahiplerle’ başlayıp ‘kanun yapıcılar ve askeri grupların şefleri’ ile devam eden ikinci akını... Anarşi, bu iki akımdan birincisinin temsilcisidir. ”
Eğer siz de kaosu başıbozukluk, biçimsizlik, ya da kıyamet belirtisi olarak düşlüyorsamz yanılıyorsunuz; kaos evrenin doğal düzeni, ruhu ve yaşam çemberidir. Kaosu istememek bugünkü biyolojik çeşitliliği oluşturan “evriıri’i yadsımaktır. Başka bir deyişle, kâinatı bugünkü şekliyle yaratan bir tanrının varlığına inanmaktır. Kaosu toplumsal bir kargaşa olarak görenlere diyeceğimiz şey şu; bizim düşümüzde insanlar birbirlerini boğazlamazlar. Biliyoruz ki, insanların birbirlerini boğazlama nedeni kaos ve kaotik sistemler değil, insanları birbirleri üzerinde egemenlik kurmaya zorlayan hiyerarşik sistemlerdir.
Kropotkin'in bu tasarımı anarşist devrimin başarı kazandığı Ukrayna ve Katalonya-Endülüs'te hayata geçirildi. Çarlığın yıkılmasından sonra Savaş Komünizmi adı verilen, esas olarak Bolşeviklerin komutasındaki Kızıl Ordu tarafından köylünün ürününe zorla el konulması ve işçilerin yiyecek ve diğer temel gereksinimler karşılığı askeri disiplin altında zorunlu çalışma düzenine sokulmasından ibaret uygulamalar, zorunlu ve tek seçenek olarak sunulmaktadır. Oysa aynı zaman dilimi ve aynı koşullarda anarşistlerin egemen olduğu Ukrayna'da gündelik hayatın idamesi sorunu Kropotkin'in öngürdüğü şekilde, özgür komünlerin işbirliğiyle çözülmüştür. Öyle ki, anarşizmin bu başarısı Lenin ve Troçki'yi bir an için duraksatmış ve bu deneyin sonuçlarını izlemek için Ukrayna'yı anarşistlere bırakıp bırakmamayı da tartışmışlardır. Ne ki, Ukrayna Devrimi'nin varlığını sürdürmesinin kendi burokratik iktidarlarını tehdit edeceğinin ayırdına vardıklarında Beyaz Ordu'yu kahramanca durdurarak Rus Devrimi'nin felaketini önleyen Nestor Mahno’nun ve Ukraynalı işçi ve köylülerin üzerine Kızıl Ordu'yu göndermişler ve özgür komünleri tasfiye ederek Bolşevik partisinin bürokratik, baskıcı düzenini kurmuşlardır.
Kaos Yayınları
Nerede bir barikat varsa Bakunin oradadır.
“Anarşizmin Avrupa çapında bir hareket olarak örgütlenmesinde büyük katkıları olan Bakunin, Brotherhood (Kardeşlik) adını verdiği 160'tan fazla örgüt kurmuştur. Nerede bir barikat varsa Bakunin oradadır. Bakunin'in anarşizm çerçevesinde açıklanamayacak ilişkileri de vardır. Bunlardan biri de Rus teroristi Neçayev'le kurduğu karanlık ilişkilerdir. Ancak bunu hayatını sosyal devrime adamış bir devrimcinin surçmelerinden biri olarak algılamak gerekir. İş yapan hata da yapar. Şiddet taraftarı olarak bilinen Bakunin'in taraftar olduğu şiddet bireysel terör eylemleri değil, devrim için ayaklanan yığınların devleti yıkmak için zorunlu olarak kullanmak durumunda kalacakları şiddetti. Buradaki şiddet savunusu, yeni bir toplumsal düzeni amaçlayan herhangi bir toplumsal güçten, örneğin sosyalistlerden, milliyetçilerden hatta despotizme karşı demokrasiyi hedefleyen liberallerden farklı argümanları içermez. Kimse liberalizmle terörizm arasında anarşizmde olduğu gibi paralellikler kurmuyor.”
Kaos Yayınları
Reklam
92 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.