Anarşizmin Tarihi

Peter Marshall

En Eski Anarşizmin Tarihi Gönderileri

En Eski Anarşizmin Tarihi kitaplarını, en eski Anarşizmin Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Anarşizmin Tarihi yazarlarını, en eski Anarşizmin Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihsel bir hareket olarak gelecekteki başarısı ne olursa olsun, anarşizm insan deneyiminin temel bir parçası olarak kalacaktır, çünkü özgürlük dürtüsü en derin ihtiyaçlarımızdan ve özgür bir toplum vizyonu en eski rüyalarımızdan biridir. Bu rüyaların ikisi de asla tam olarak baskı altına alınamaz; her ikisi de bütün yöneticilerden ve onların Devletlerinden daha uzun yaşayacaktır.
Sayfa 21
Modern formuyla anarşizm, kısmen merkezi Devletlerin ve ulusçuluğun yükselişine, kısmen de sanayileşme ve kapitalizme bir tepki olarak on sekizinci yüzyılın sonunda ortaya çıktı. Böylece anarşizm hem sermayeyi hem de Devlet'i yıkmak gibi ikili bir meydan okuma özelliği kazandı. Ancak kısa süre içinde, iki cephede, bir yanda mevcut Devlet düzenine ve kiliseye karşı, öte yanda oluşum halindeki sol hareket içindeki otoriter eğilimlere karşı mücadele etmek zorunda kaldı.
Sayfa 27
Reklam
Özgürlük, özgün düşünce ve yaratıcılık için zorunludur. Aynı zamanda doğal bir arzudur, çünkü hiçbir hayvanın kafese girmekten hoşlanmadığını ve bütün bilinçli varlıkların kendi arzularını özgürce tatmin etmekten hoşlandıklarını görebiliriz. Anarşizm, doğada gördüğünü toplumsal hayatın içinde arar; toplumda özyönetim gerçekleşmesi için yapılan çağrı, doğanın kendini düzenleyişini ve örgütleyişini yansıtır.
Sayfa 20
Tolstoy ve Gandhi gibi pek çok manevi anarşist barışçı inançlara bağlıdır. Barışçı anarşistler şiddetle karşılaşsalar bile fiziksel şiddet kullanmayı reddederler: Devlet'i ve hükümeti örgütlü şiddetin en yüksek ifadeleri olarak görür ve Randolph Bourne'nin "savaş Devlet'in sağlığıdır" görüşünü benimserler. Onların sözlüğünde Devlet, yasallaştırılmış saldırganlığı; savaş, kitlesel katliamı; askere alma, köleliği; ve asker, kiralık katili ifade eder. Şiddet yoluyla barışçı ve özgür bir toplum kurmanın imkansız olduğunu öne sürerler, çünkü araçlar amaçların doğasını ister istemez etkileyecektir. Bu yüzden, Bart de Ligt'in dediği gibi, "şiddet büyüdükçe devrim küçülür." Barışçı anarşistlerin seçtikleri taktikler, şiddet içermeyen doğrudan eylem, pasif direniş ve sivil itaatsizliktir; grev, boykot, gösteri ve işgal gibi eylemlere girişirler.
Sayfa 30
Aşırı bireyciler dışında anarşistler, toplumu insanlar için en iyisini sağlayan doğal durum olarak görürler. Onlara göre toplum, en az düzeyde müdahale edildiği zaman en iyisini gerçekleştiren ve kendi kendisini düzenleyen bir oluşumdur. Hükümetin yerine neyin geçirileceği sorulduğu zaman, anarşistler genellikle şu yanıtı verirler: "Kanserin yerine neyi geçirirsiniz?" Proudhon daha kesin bir yanıt veriyordu: "Hiçbir şeyi": "Toplum sonsuz harekettir; onu kurmak ya da ona belirli bir tempo kazandırmak gerekmez. Kendi salınımını kendisi yaratır ve daima kendi kendisini kurar. Örgütlü bir toplum yasa koyuculara ne kadar az ihtiyaç duyarsa yasalara da o kadar az ihtiyaç duyar. Bir arı kovanı için örümcek ağı neyse, yasalar da toplum için odur; sadece arıları yakalamaya yarar."
Sayfa 39
Anarşizmin temel varsayımlarından birine göre, doğa en iyi gelişimi kendi haline bırakıldığı zaman gösterir. Bir Taoist alegori şöyle der: "Atlar kuru yerlerde yaşar, ot yer ve su içerler. Sevindiklerinde boyunlarını birbirlerine sürterler. Öfkelendiklerinde arkalarını döner ve birbirlerine çifte atarlar. Şimdiye kadar onlara yön veren kendi mizaçları olmuştur. Ancak gem ve dizgin vurulduğunda, alınlarına metal plaka konulduğunda, kötü kötü bakmayı, ısırmak için başlarını çevirmeyi, geme ve dizgine direnmeyi öğrenirler. Ve böylece atların doğaları bozulmuş olur."
Sayfa 41
Reklam
241 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.