Anayurt Oteli

Yusuf Atılgan

En Eski Anayurt Oteli Sözleri ve Alıntıları

En Eski Anayurt Oteli sözleri ve alıntılarını, en eski Anayurt Oteli kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.
Değişmez tek bir kesinlik vardı insan için; ölüm.
Reklam
"Tepside çaydanlık, süzgü, çay bardağı; tabakta beş şeker. Altı şeker koymuştu. Eksik şeker kadının tek şekerle bir bardak çay içtiğine kesin bir kanıt mıydı? Ya ikiye bölüp yarımşar şekerle iki bardak çay içtiyse? Şekeri ağzına alıp üç bardak bile içebilirdi. Elini uzatırken çekti; ama kadının çayı nasıl içtiğini bilmesi gerekiyordu. Eğilip çaydanlığın kapağını kaldırdı. Yarısından çoğu doluydu; bir bardak içmişti. Kapağı yerine bıraktı. Çay bardağını aldı, ışığı tutup elinde çevirdi: Bardağın kıyısında kadının dudaklarının değdiği yer belli belirsiz lekeliydi. Bir leke daha vardı ama küçüktü; parmağının iziydi belki."
"Kırk yıldır bir tek Zebercet bile kalmamıştı otelde. 5 numaraya Zebercet Gezgin yazdı"
"Gece lambasını yaktı; öteki ışığı söndürdü. Ayakkabılarını, çoraplarını çıkardı; terlikleri giydi. Soyundu; giysilerini askıya astı. Ayaklarını yıkadı; otelin havlusuyla kuruladı. Dönüp yatağa girdi, yorganı üstüne çekti. Yastığı çevirdi, sarıldı; yüksek sesle 'Gelmeseydin ölürdüm' dedi. Yastığı kokladı, öptü."
"Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak."
Reklam
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.