Yeryüzünde yürümediler mi ki kalpleri olsun da onunla düşünsünler veya kulakları olsun da onunla işitsinler. Çünkü gözler kör olmaz, lakin göğüslerdeki kalpler kör olur.
Dinmeyen bir yorgunluk içimde. Uğultunun içinden çıkamıyorum. Orada sessiz bir yer var biliyorum, bir sınır, orayı geçip, o dingin yere, huzurlu şeye girmeliyim.
Madem böyleydi, bunca kan niçin döküldü? Bunca kıskançlık, haset, düşmanlık, iftira neden? Madem dünya fani, her şey gelip gidiyor, birkaç günlük, belki bir anlık bu rüyanın içinde bunca oyun niçin?
Bunu kim anlamış sen anlayasın?
Âlemin nakşını hep hayal gördüm, diyorsun.
O hayal içinde bir cemâl gördüm.
Bütün âlem Hakkın mazharıdır
Bu yüzden hepsini kemal gördüm.
Bunu nasıl yapıyorsun? Sadece güzellik ve olgunluk nasıl görülür?