Peki, beş kıtayı birden içine alacak biçimde barış olur muydu? Çoğunluğa göre hayır, hatta belki de imkansızdı. Fakat Türklerin öğrenemediği, hatta öğretilemediği İmkansız sözcüğü, her Türk için sıradan bir sözcük olarak sadece lugat içindeki yerini alırdı.
Toplantıya Türkiye'den davet edilen kişi General Kemal Aziz Atakan'dı. Fakat bu isim birçokları için oldukça rahatsız ediciydi. Bilhassa BM'de karar yetkisine sahip İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika ve hatta Çin, bir süredir resmiyeti tanınmayan kişilerce yönetilen Türkiye'nin, bu oturumda yer almaması yönünde baskıcı tavırlar sergilerken; Rusya ve birçok Latin Amerika ve Asya ülkesi böyle bir kararı BM'nin veremeyeceğini yönünde görüş bildirmişlerdi. General her ne görüş olursa olsun elbetteki bu toplantıya katılacaktı. Hatta katılmakla kalmayıp öyle bir konuşma yapacaktı ki, dünyanın kaderini hiç olmadığı kadar değiştirecekti...
(Tanıtım Bülteninden)