Yorumlar ve İncelemeler
Öncelikle Yakup Kadri'nin okuduğum eserlerinden en mükemmel en güzel ve en müthiş olanı desem abartmış olur muyum? Evet, yazarımızın ilk olarak 
Yaban daha sonra 
Ergenekon 1 - Milli Mücadele Yazıları kitabını okumuş biri olarak bu eserinin konusu, teması ve diğer yönleri bakımından bana okurken ayrı bir tat ve keyif verdi. Zaten Yakup Kadri Fecr-i Ati'den kopup Milli Edebiyata ve oradan da Cumhuriyet dönemine gelmiş olup bunu eserlerinde de hissettirmiştir. Ankara da bunlardan biri olmuştur özellikle Selma karakterinin tam bir Cumhuriyet kadını olması, Cumhuriyet'in ilanından İsmet İnönüye kadar yer edinmesi başlıca konu ve temalarından biridir. (spoi vermek istemiyorum :D ) Bunu sade bir dille okuyucuyu sıkmayacak derecede ele alması bakımından güzel bir şekilde okurlarına sunmuştur. Eğer bir Cumhuriyet romanı okuyacağım diyenler için kesinlikle bu kitabı okumasını şiddetle öneririm. :) ;)
Selma Hanım'ın eşi Nazif Bey'le Ankara'ya gelmesiyle başlıyor kitaptaki olaylar. İstanbul'dan Ankara'ya gelmelerinin görünen sebebi Nazif Bey'in tayininin çıkması gerçek sebep ise İstanbul'un işgal altında olmasıdır. İstanbul'dan Ankara'ya gelirken kullandıkları yol ise İnebolu-Kastamonu-Çankırı güzergahı ile "İstiklal Yolu"dur. Fakat Selma Hanım hem yolda hem de Ankara'da kaldığı yer ile büyük bir yıkıma uğramıştır. Çünkü buralar geldiği yere kıyasla çok geride kalmış , köhneleşmiş yerlerdir. Bu yüzdendir Ankara'yı çölün ortasındaki taşa benzetmesi. Ama bir yandan da burda tanıştığı insanlarla ve gittiği yerlerle Ankara'ya sempati kazanmaktadır.
Kitap kurtuluş Savaşı Dönemi, Cumhuriyet' in ilk yılları ve Cumhuriyet'ten 10-20 yıl sonrası olarak bölümlere ayrılmış ve bu bölümleri Selma Hanım'ın eşleri ve Selma Hanım'daki psikolojik değişimlerde görmek mümkün.
Bence kitap o dönemin şartlarını özellikle yerel halkın düşünce ve yaşam tarzını iyi anlatmakta ama özellikle Cumhuriyet'in 20. Yıldönümünde anlatılan Türkiye'nin gerçekleştirilmesi bana zor görünmüştü. Zaten Yakup Kadri de çok değil romanı yazdıktan 30 yıl sonra hayalini kurduğu Türkiye'nin gerçekleşmemiş bulunduğunu ve romanda II. Kısımda bahsettiği batılılaşmanın yüzeysel anlamış ve Milli Mücadele ruhundan uzaklaşmış bir Ankara'nın varlığından bahsediyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 
Ankara
