Ankara, Mon Amour!

Şükran Yiğit

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
167 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Hem sevdim hem söylendim..
En uzak zaman diliminin yarın, en güzel şeylerin beş dakika sonra olacakmış gibi olduğu bir çağdayız. Çünkü anlatımın sahibi bir çocuk. Şans, talih, kaderin beş kuruşa olduğu zamanlar. Kırmızı rugan ayakkabılar, komşunun bahçesindeki kiraz ağacı, gazoz kapakları, istopta topu tutmak temel mevzu. Çok güzel, çok çok güzel bir anlatımla başlıyor
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
Reklam
167 syf.
7/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Hani elinde cebelleşir ya bazı kitaplar, aslında kötü değildir ortalamanın üstündedir, ama sen öyle güzel kitaplar okumuşsundur ki hep aynı ritmi yakalamak istersin. Şükran Yiğit ile tanışıklığımız "Çatıkatı Aşıkları"na dayanır. Şimdi gelelim güzel kitabımıza. "Ankara, Mon Amour" kitabı da kalbimin bir köşesinde yer etti aslında. Yıllar önce birkaç defa gittiğimde bende sadece soğuk bir ürperti hissettiren şehir, bu kitapla beraber sıcacık çay gibi içimi ısıttı. Kitap, nedenini sonunda bile söylemediği bir intihar ile aklımızı çeliyor. Sonunda da hatırı sayılır karakterler bırakıyor bize. Suna, Emel ve Ömer..
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Ankara, mon amour ; öncelikle mon amourun aşkım, sevgilim demek olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Sadece bilin istedim:) Bir romanı okurken ne bekleriz? İyi hikaye ve şaşırtıcı bir son mu? Akıcı ve anlaşılır bir dil mi? Bize bir şeyler mi öğretmeli? Düşündürmeli mi yoksa anafikri direkt olarak vermeli mi? Bu sorulara bunca senedir o kadar
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
Küçük bir kızın gözünden 1960 ların ve 1980Li yılların Ankara'sını, günlük hayatı, komşuluk ilişkilerini hayatı okuyoruz. Çok çarpıcı, sıcacık ve etkileyici bi şekilde sürüklüyor kitap. Sıkmadan bunaltmadan keyifle meraklandırarak anlatıyor. Sakin ve dingin bir kitap okuyayım diye geçiriyorsanız ve Ankara’yı seviyorsanız kesinlikle okuyun…
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
Reklam
167 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Ankara’ya zaafım var. Ne orada büyüdüm ne annem babam Ankaralı ne de üniversite anılarımda Ankara soğuğu var. Birkaç kez turist olarak gitmenin ötesinde gerçek hiçbir anımın bulunmadığı bu şehirle bağım tam olarak nedir bilmiyorum. Bildiğim şey, ara ara canımın Ankara romantizmi çektiğidir. Eğer sizin Ankara ile ayakları yere basan bir bağınız
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
1969'un Ankara'sında bir mahalle... Sokaklarda oynanan oyunlar, biriktirilen gazoz kapakları. Gençlik Parkı, Akman Pastanesi, Alemdar Sineması. Ve iki arkadaş: Suna ve Emel. İki ev, iki hayat arasında kurulan o arkadaşlık ve komşuluk ilişkileri bambaşka yollara kavuşuyor. Hiç unutulmayan bir geçmiş olarak herkesin hayatındaki yerini alıyor. Bazı yaralar hiç kapanmıyor, bazı şeyler unutuldu sanılsa da aslında hiç unutulmuyor. Sevgili Şükran Yiğit 1969 Ankara'sından 1980'lere oradan 2000'li yıllara geçiyor. Yarım kalmış bir aşkın gölgesinde büyüyen o iki küçük kızı, o aşkın etkilediği herkesi anlatıyor. Kitabı bitirdiğinizde içinizde kalan o hissi kelimelere dökebilir miyim bilmiyorum. Güzel, hüzünlü, sıcak bir anlatım. Ve her satırında canım Ankara. Daha ne olsun diyor ve kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ankara, Mon Amour!
Yıl 1969, şehir Ankara... İki küçük kız çocuğunun; Suna ve Emel'in, henüz doğan çiçeği burnunda arkadaşlığı ile başlıyor hikâyemiz... Şükran Yiğit yine dönemin aile, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerini, siyasî olaylarını kusursuz şekilde aktarmış okuyucuya. Derken bir anda, bir yasak aşkın gölgesi düşüveriyor üzerimize, sonra ayrılıklar, dağılan ve parçalanan hayatlarla birlikte sürükleniyoruz akıntıya kapılıp... Ve zaman geçiyor, acımasız zaman bizi bir anda 80'lere, sonrasında da 2000'lere getiriyor, sonra da ardına bile bakmadan çekip gidiyor... Biz kalıyoruz ama, biz dinliyoruz yola beraber devam ettiğimiz karakterlerimizin ağzından olanı, biteni... Onların yalnızlıklarını, tükenmişliklerini, çaresizliklerini, kendileriyle olan iç savaşlarını ve de hesaplaşmalarını... Kalbimi ağrıtan, Ankara'nın tanıdık, bildik sokaklarını soluduğum, oradan Paris'in uzaksı atmosferine uyandığım, müthiş bir hikaye okudum. Sözün özü; önce Burası Radyo Şarampol, sonra da Ankara, Mon Amour ile, hep yazsın, hep okuyalım dediğim yazarlar arasına hoş geldiniz sevgili Şükran Yiğit. Ve sevgili arkadaşlarım, söylememe gerek var mı bilmiyorum ama, bu kitabı mutlaka okuyun.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ankara, Mon Amour! sıcacık bir kitap.Ankara’da yaşamışsanız, ya da kitaptaki olayların meydana geldiği tarih aralığına ucundan kıyısından dahil olmuşsanız daha çok seveceğiniz bir kitap. Kitabın başlarındaki Sunalı bölümler çok güzel.Ancak ilerleyen bölümlerde yazar koşuşturmuş sanki.Çok fazla olay çok hızlı bir şekilde aktarılmış. Şükran Yiğit okumaya devam yine de...
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
Reklam
167 syf.
6/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Beni bu kitabı okumaya iten iki öğeden bahsetmek istiyorum. Ilki şükran yiğit'in bir akdeniz kedisinin hatıraları kitabında tanıdığım kalemiydi. Kitap hala favori listemin en tepelerinde. Döne döne okurum. İkincisiyse içinde olsamda adı geçtiğinde kalbimin hızla çarpmaya başladıgı Ankara. Bu iki öğe birleşince okumakta ayrı bir zevk verdi. Okumaya başladığım anda "kadının adı yok"umsu bir keyif almaya başladım. Mahalle kültürü- çocuk etrafında gelişen edebiyatı çok seviyorum. Güzel bir tercih oldu. Edebi yönü kuvvetli olmakla birlikte ufak tefek problemlerde vardı. Mesela ilk bölümü çok sevdim. Lakin bölümler arası geçişlerde tam odaklanamadım. Bir de mantıgini bir yana bırakıp tamamen kalp endeksli hareket eden, ölümü özleyen ve çağıran erkek tiplemelerinden pek hoşlanmıyorum. Kitabın baş karakteri ankara zannetmiştim, değilmiş. Aslında bir baş karakterin olduğunu söylemekte güç. Sonundan pek hoşlanmadım. Bir cok sey havada kaldı. Çok kopukluk var. Olay örgüsü ise orta düzeydeydi. Yine de dilinden ve anlatımından memnun kaldım.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gözlerimi kapattığımda aklıma gelen en mutlu anım, en kötü anım, dinlediğim en iyi rock grubu, içtiğim en iyi içki, en aptalca hatalarım hepsi hepsi Ankara’da. Bahçeli’de koşuşturmalarım, Ataç 2’de durmalarım, gardan hüzünle ayrılışım… Bu kitabı sadece ismi için aldım. Sadece Ankara’yı çok sevdiğim için. Ve buna fazlasıyla değermiş.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
İçinde Ankara geçen şiirler, romanlar hep etkilemiştir beni ama bu sefer çok daha fazlamı buldum. Ortak bir geçmişi paylaşmanın verdiği yakınlık insanları ister istemez nasıl tanıdık kılıyorsa birbirine, bir romanın kahramanı olabilme ihtimalimiz de yazarını bize aşina kılar. Şükran Yiğit’in dilini, üslubunu, kurgulama gücünü olağanüstü, çarpıcı veya benzersiz bulmayışım bundandır belki. Ya da içerik olarak 60’lar, 80’ler veya çocukluk, dostluk gibi edebiyatımızda çok sık işlenen konuları seçmesi onu daha az kıymetli yapmadıysa gözümde, bu da o tanışıklığın sayesindedir. Ben bir Şükran Yiğit romanında kahraman anlatıcı olabilirdim ve bu ne Ankara yüzünden ne de Amour!
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
O kadar sıcak bir hikayeydi ki keşke bitmese, keşke hep devamı anlatılsa istedim ama maalesef bitti. Ankara, Mon Amour eski dönem Türkiye’sini anlatan bir kitap. 1969 lardan alıyor bizi, sırayla 1980 lere götürüp 2002’de de vedalaşıyoruz. Tarihlere göre göre de sırasıyla bambaşka karakterlerden okuyoruz. Suna... Kitabımızı başlatan, bize küçük bir kızken bile ne ele avuca sığmaz bir çocuk olduğunu anlatan Suna. Keşke onunki gibi güçlü bir hayal dünyam olsun istedim. O kadar sınırsızdı ki inanamazsınız. Bütün kitabın en uzun bölümü Suna’nın ağzından anlatılan, diğer bölümler daha kısa. O yüzden burada aslında olayı kısmen anlıyoruz. Emel... İç dünyasında kocaman, dışındaki sessiz çocuk. Emel, Suna’nın bölümünden sonra artık üniversiteli bir genç kız olarak karşımıza çıkıyor. Onun bölümünde de büyümüş hallerini görüyoruz. Bölüm çok kısaydı. Daha da devam etmesini isterdim. Gerçi neden böyle olduğunu anlayabiliyorum ama yinede hala istiyorum. Ömer... Son karakterimiz, hikayemizin kilit karakteri, gitmeleriyle meşhur Ömer. Çok anlaşılabilir biri olsa da hala kafamdaki soru işaretlerini çözemedim, ona ve onun hikayesine dair. Bende kendim kurguladım bazı yerleri. Ne kadar kurgularsam kurgulayayım içimde bir yer hep buruk kalıyor. Hiç bilmediğim bir ilde, hiç yaşayamayacam tarihlerden bir hikaye okudum çok severek. Sanki evime misafirler gelmişte tanıdığımız uzaktan biri hakkında bilmediğim şeyler öğrenmişim gibi hissediyorum. Hayatıma iyi ki girdi bu kitap. Sıcacık yerini hep koruyacak. Herkese keyifli okumalar.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
Ankara 'ya içinde sevdiklerim ve güzel anılarım var diye sempati beslerdim ama bu kitapla sevdim desem. Yazar anlattığı öykünün yanında geçmiş Ankara'ya ayna tutuyor. Mahalle kültürü nasıldı, insanlar nasıl yaşardı, nerelere giderdi, neye tutkuyla bağlanırlardı, siyasi görüşleri nasıldı, gençler neye ilgi duyardı, ideolojileri için ne yaparlardı ... Sıcacık bir dostluk ve aşk hikayesi.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Ankara, Mon Amour! Yarım kalan aşkların, çocukluğun, darbenin gölgesinde yaşanan hayatların, griliğin ta kendisi. Suna, Emel, Gülay, Ömer çevresinde dönen bir Ankara muhasebesi. İçime dokundu her bir satırı. Okunmalı, okutturulmalı. Tavsiye olunur.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ankara, Mon Amour!
Sekiz senedir Ankara'da yaşayan fakat Ankara'ya dair anıları çok çok öncesine dayanan biri olarak kitabın her sayfasını her kelimesini sindire sindire okumaya çalıştım. Sanırım kendimden bir iz bulmak istedim. Ankara'da geçirdiğim bir çocukluk dönemim olmadı lakin sanki Suna'nın mahallesinde gazoz kapağı savaşları yapan çocuklardan biri de bendim. Alemdar ve Seyran Sinemalarında tek bir film izlemedim. Zümrüt Pastanesinde oturup hiç salep içmedim. Troleybüslere de yetişemedim fakat Gençlik Parkına dair güzel anılarım mevcut. Kitaba gelecek olursam sanki yarım kaldı. Suna'nın ve Emel'in hayatını biraz daha okumak isterdim. Bir zamanların gazoz kapağı toplayan çocuklarının gelecekte geceleri duvarlara yazı yazan genç devrimcilere dönüşmesi..Hayatı ve düzeni değiştirebileceklerine, güzelleştirebileceklerine inanan çocuk yürekli devrimciler.. Emel.. Annesi tarafından yalnızlığa terk edilen, hiçbir şey olmamış gibi yaşamak zorunda bırakılan, tüm hayatını cevaplaması beklenen soruların sorulmasını önleyecek şekilde düzenlemeye çalışan çaresiz Emel.. Kitapta en çok Emel'e, Emel'in yalnızlığına, küskünlüğüne ve suskunluğuna üzüldüm. Aşka inanan ve aşkını yaşamak isterken sevdiği adam tarafından yarı yolda bırakılan Gülay..Cemil Bey'in elinden tutarak hayata tekrar tutundurmaya çalıştığı Gülay..Keşke sen de kızının elinden tutacak cesareti gösterebilseydin.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,104 okunma
Resim