Ankaralı Gelin, Yılmaz Gürbüz’ün 1940’lar Kayseri’sini anlattığı “Erciyes Tutkusu”nun devamı.
Ankaralı Gelin'de mekân önce Ankara’dır. Erciyes Tutkusu’nun başkahramanı Muhlis Güllapoğlu ikinci dünya savaşının çıkması yüzünden ne Fransa’da yarım bıraktığı Hukuk, ne de Almanya’da yarım bıraktığı Felsefe tahsilini tamamlayamamış, babası Avukat olmasını çok istediği için yükseköğrenimine Ankara Hukuk Fakültesinde yeniden başlamak zorunda kalmıştır.
Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra hemşehrisi şair Behçet Kemal Çağlar’ı ziyaret için gittiği Ankara Halkevinde, Ankara’da bir lisede edebiyat öğretmenliği yapan Türkan ile tanışırlar. Bu tanışıklık, kısa sürede aşka dönüşür ve aşk da nikah ile noktalanır.
Daha önce Türkan ile evlenmek isteyen ancak Türkan tarafından reddedilen Güneydoğulu nurcu bir milletvekili reddedilmeyi bir türlü hazmedemez. Türkan ile Muhlis evlenince kabullenememe düşmanlığa dönüşür. Ve cemaatinin gücünü ve siyasi nüfuzunu kullanarak çifte hayatı zehir etmek için komplolar kurar…
Çift nikâhtan hemen sonra Kayseri’ye giderler…
Roman’da ana mekan Kayseri., Kısa bir bölümünde de Ankara. Ama çiftin balayını geçirdikleri İstanbul’da okur onlarla beraber İstanbul’un önemli mekânlarını gezer..
Ankaralı Gelin de Erciyes Tutkusu gibi bir kent romanı..
Kitabın kahramanlarından Türkan Edebiyat öğretmeni olunca, edebiyat tartışmaları da oldukça yer bulur romanda…
Romanda temel konu; ticaret, siyaset, tarikat ve bürokrat ilişkileri…
11 Kasım 1938’den itibaren Cumhuriyetin geriye giden yürüyüşü…
