“Kıvıracak bir yalan bulamaz mısın?”
“Nasıl yapayım? Lüks bir araba, çok yakışıklı bir adam?.. Bozuk buzdolabımız için iki gündür beklediğimiz servis olmadığınız çok belli!”
“Annemin ajanları olduğu için, evlenince tabii ki benimle yaşamak zorunda kalacaksın. Fakat bu senin için çok zor olmaz.
Evim çok büyük ve bir sürü odası var. Sana yalnız yatacağın bir oda ayarlarız. Bunun dışında sanırım evde fazla görüşmeyiz.
Genelde eve geç gelirim. Annem şu anda Akçay’da yaşıyor. Çok ender olarak yanıma gelir. Senede bir bile olmaz bazen. Oranın havası sağlığına iyi geliyor. Ailemin geri kalanı da orada olduğu için genelde ben Akçay’a giderim. Fakat sık olmasa da bana geldiği zaman bir iki geceliğine birlikte olmamız gerekebilir...”
"Hava çok güzeldi. Arabanın içi sıcaktı! Rahat ol hadi. Nasılsa kıvıracak bir şey bulursun."
"Ne bulayım? Bu nasıl mümkün olur? Lüks bir araba, çok yakışıklı bir adam... Bozuk buzdolabımız için iki gündür beklediğimiz servis olmadığınız çok belli!"
"İnanın hala benden ne istediğinizi anlamadım!"
Yavuz hafifçe öne doğru kaykıldı. "Öyle mi?" diye sordu yavaşça. Koyu mavi gözlerini genç kızın gözlerinin içine dikmişti. Söyleyeceklerini iyice kavraması için bekledi birkaç saniye.Sonunda sıkıntılı dudakları kıpırdandı. "İstediğim şey çok basit bir şey aslında..."
"Umarım sana uygun bir gelin gibi görünürüm."
"Neden görünmeyesin ki ?"
"Ben.. Ben biraz basit biriyimdir!"
"Onların seni nasıl göreceği önemli değil!" dedi genç adam. Önemli olan benim beğenmem! Ve ben seni beğeniyorum."